Bilmek İstedikleriniz

  Anal ilişki, tamamen beyana dayanır. Bir hekimin bunun tespit etme görevi veya yetkisi yoktur. Çankü makatta oluşan olası hasar veya hastalıkları doğrudan anal ilişki ile ilişkilendirmek her zaman mümkün değildir. Yolun sonu yine beyana dayanır.

  Anal fistül nedeniyle seton uygulaması yapılmış olan hastalarda, uygulanan setonun cinsine ve türüne göre farklı tür ve şiddette sıkıntılar yaşanabilmektedir. Dolayısıyla tüm bu detay bilgiler olmadan tanımladığınız sıkıntılara yorum yapmak doğru olmayacaktır. O yüzen doktorunuzla görüşmeniz çok daha uygun olacaktır.

  Sıklıkla pek önemsenmeyen ve beslenmeyle geçiştirilen / geçiştirildiği sanılan kabızlık / dışkılama sorunları zamanla ilerler. Özellikle geçirilen hamilelik ve doğum süreçlerinin altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıklarda (Rektosel, pelvik taban düşüklüğü gibi) yol açtığı ilerleyici etkisine bağlı olarak yaşanan dışkılama sorunları belirginleşir. Bu durum kaçınılmaz olarak dışkılama sırasında makata olan yüklenmeyi artırır. Artan bu yüklenmelere paralel olarak da makat sorunları belirginleşir. Dolayısıyla gerek hemoroid gerekse anal fissür nedeniyle yaşanan makat sorunlarının, zamanla veya doğum sonrası belirginleşmesi gayet doğaldır.
  Her ne kadar yaşam konfor ve kalitenizi bozan makat sorunları nedeniyle ister istemez,  makata ve hemoroid/çatlak gibi makat hastalıklarına odaklanıyor olsanız da sizdeki asıl sorunun (altta yatan ve pek önemsemediğiniz veya beslenmeyle geçiştirdiğinizi sandığınız) dışkılama güçlüğü (dışkı çıkış güçlüğü tipi kabızlık) olduğunu, bu çerçevede her tuvalette makata bir şekilde yüklendiğinizi ve bu yüklenmenin bir sonucu olarak da makat sorunları yaşadığınızı düşünmekteyim.
 Bu çerçevede yapılacak detaylı sorgulama ve muayene sonrasında ileri proktolojik tetkiklerle (Baryum Defekografi, Yüksek çözünürlüklü Anal Manometri ve Endoanal Ultrason gibi) incelenmeniz gerekir. Elde edilecek sonuçlara göre de hem makata (hemoroid/çatlak) hem de altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıklara (Rektosel, Anismus, pelvik taban düşüklüğü, rektal hiposensitivite gibi) yönelik daha bütünsel tedavilere gitmek mümkün olacaktır. Ki ancak bu sayede, uzun vadeli etkin ve kalıcı sonuçlara ulaşmak mümkün olacaktır.

  Hemoroidi olan, özellikle de sizin gibi ileri düzeyde hemoroid olan birçok hasta yaşadığı kabızlığın /dışkılama sorunlarının sebebi olarak da makatındaki hemoroidleri görür. Nasıl mı? Makatta belirginleşen ve şişen memeler nedeniyle makatın kapandığını ve rahat dışkılama yapamadığını, ameliyat olup bu memeler temizlendiğinde dışkılamasının da rahatlayacağını düşünür. Ama sizde olduğu gibi yanılır...
  Evre 4 düzeyinde hemoroid olan bir hastanın sadace hemoroid nedeniyle tedavi görmesini eksik teşhis ve yetersiz tedavi olarak düşünmekteyim. Neden mi? gayet basit... Bu denli ileri düzeyde hemoroid olan bir hastada, durup dururken kendiliğinden ileri düzeyde hemoroid oluşmaz. o yüzdendirki Hemoroid, çatlak gibi makat hastalıkları, asla bir neden olamaz. Altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıklar (rektosel, anismus, pelvik taban düşüklüğü, rektal hiposensitivite gibi) nedeniyle yıllardır devam eden ıkınmaların sonucu olarak makatta oluşan tahribatın bir göstergesi olurlar. Yani birer sonuçturlar... O yüzden altta yatan neden(ler)baki kaldığı sürece sadece hemoorid/çatlak tedavisi yapmaya /yaptırmaya kalkmanın eksik teşhis ve eksik tedavi sürecine yol açması kaçınılmazdır.
  Dolayısıyla geçirmiş olduğunuz hemoroid ameliyatına rağmen devam eden ıkınmalarınız nedeniyle, ister istemez her tuvalette makata yüklenmeye devam diyorsunuz. Bu yüklenmelere paralel olarak iyileşme sürecinin uzaması, ağrı ve kanama gibi yandaş sorunların olması gayet doğaldır.
  Diğer taraftan, hemoroid ameliyatlarında sıklıkla çeşitli enerji kaynakları kullanıldığı için erken dönem yerine geç dönem kanamaları olabilmektedir. Ikınmalar azaldığı takdirde kanamalar da azalacaktır. Ayrıca ileri düzey hemoroidi olan hastalarda ameliyat sonrası itili uyfaklı memeleşmeler olması, erken dönem için gayet doğaldır. Bu memeler, ileri dönemlerde inecek ve deri katlantısına dönüşeceklerdir.

  Öncelikle lazer konusuna açıklık getirmek isterim. Makat bölgesi ameliyatları sırasında çeşitli enerji kaynakları (koter, ligasure, ultracision, lazer gibi) kullanılarak gerçekleştirilir. Kullanılan enerji kaynağına göre de yapılan ameliyatlara farklı isimler verilir. Ligasure Hemoroidektomi, Laser Hemoroidoplasti gibi... Ama çatlak ameliyatında(LİS) lazer kullanımı sözkonusu değildir.
  AnalCerrahi olarak sıklıkla uyguladığımız ve Lazerötesi adını verdiğimiz tedavi modelimiz ise kesinlikle bir lazer uygulaması değildir. Diğer taraftan, lazerötesi tedavinin öncelikli amacı; rahat ve sorunsuz dışkılamayı sağlamaktır. Çünkü makatta oluşan hemoorid ve fissür gibi hastalıkların, altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıkların bir sonucu olduğunu düşünmekteyiz.
  Makat bölgesi ameliyatlarında, özellikle de hemoroid ameliyatlarında; ne kadar köfte o kadar ekmek misali, gerek hastalığın derecesine gerekse yapılan işlemin büyüklüğüne göre ameliyat sonrası ağrı olması beklenen bir durumdur.
  Tüm hastalarımız yapılacak detaylı sorgulama ve muayene sonrasında, gerek olduğu takdirde öncelikle ileri proktolojik tetkiklerle (baryum defekografi, 24 kanallı anal manometri, endoanal usg gibi) araştırılır. Tüm bu detaylı araştırma sonucunda ameliyat olması gerektiğini düşündüğümüz hastalarımız, en erken bir sonraki gün için ameliyat planlamasına alınabilir. Çünkü en azından Sabah ola hayrola misali, bu kararı vermeden birgün düşünmesi gerekir diye düşünmekteyim.