Bilmek İstedikleriniz

  Öncelikle lazer konusuna açıklık getirmek isterim. Makat bölgesi ameliyatları sırasında çeşitli enerji kaynakları (koter, ligasure, ultracision, lazer gibi) kullanılarak gerçekleştirilir. Kullanılan enerji kaynağına göre de yapılan ameliyatlara farklı isimler verilir. Ligasure Hemoroidektomi, Laser Hemoroidoplasti gibi... Ama çatlak ameliyatında(LİS) lazer kullanımı sözkonusu değildir.
  AnalCerrahi olarak sıklıkla uyguladığımız ve Lazerötesi adını verdiğimiz tedavi modelimiz ise kesinlikle bir lazer uygulaması değildir. Diğer taraftan, lazerötesi tedavinin öncelikli amacı; rahat ve sorunsuz dışkılamayı sağlamaktır. Çünkü makatta oluşan hemoorid ve fissür gibi hastalıkların, altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıkların bir sonucu olduğunu düşünmekteyiz.
  Makat bölgesi ameliyatlarında, özellikle de hemoroid ameliyatlarında; ne kadar köfte o kadar ekmek misali, gerek hastalığın derecesine gerekse yapılan işlemin büyüklüğüne göre ameliyat sonrası ağrı olması beklenen bir durumdur.
  Tüm hastalarımız yapılacak detaylı sorgulama ve muayene sonrasında, gerek olduğu takdirde öncelikle ileri proktolojik tetkiklerle (baryum defekografi, 24 kanallı anal manometri, endoanal usg gibi) araştırılır. Tüm bu detaylı araştırma sonucunda ameliyat olması gerektiğini düşündüğümüz hastalarımız, en erken bir sonraki gün için ameliyat planlamasına alınabilir. Çünkü en azından Sabah ola hayrola misali, bu kararı vermeden birgün düşünmesi gerekir diye düşünmekteyim.

  Hemoroid ameliyatları sonrasında makatın bebek poposu gibi dümdüz bir görüntüye kavuşması ASLA BEKLENMEMELİDİR. Hele de ileri evre (3-4) hemoroidi olan ve çepeçevre memeleşmesi olan hastalarda...
  Diğer taraftan ameliyat olmanıza yol açan hemoroidler, altta yatan kabızlığın bir sonucu olarak belirginleşir. Dolayısıyla hemoroid ameliyatı sonrası altta yatan kabızlığın zaman zaman belirginleşmesi ve yinelenen makat sorunlarına yol açması da gayet doğaldır. Bu durumda olan hastalar...
Her ne kadar yaşam konfor ve kalitenizi bozan makat sorunları nedeniyle ister istemez, makata ve hemoroid/çatlak gibi makat hastalıklarına odaklanıyor olsa da asıl sorun (altta yatan ve pek önemsenmeyen veya beslenmeyle geçiştirildiği sanılan) dışkılama güçlüğüdür (dışkı çıkış güçlüğü tipi kabızlık). Bu çerçevede her tuvalette makata bir şekilde yüklenmeye devam eder ve bu yüklenmenin derecesine paralel olarak da az veya çok makat sorunları yaşar. Bu süreçteki kadın hastaların altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıklar (Rektosel, Anismus, pelvik taban düşüklüğü, rektal hiposensitivite gibi) yönünden ileri proktolojik testlerle (Baryum defekografi, anal manometri, endoanal us gibi) araştırılması, çıkacak olası sonuçlara göre tedavi edilmesi gerekir. Aksi takdirde kabız olmamaya çalışın veya kabız olursanız tekrarla denilen hatalardan olunması kaçınılmaz olabilir...

  Sizin gibi hemoroid ameliyatı (hengi yöntemle olursa olsun) olan bir hastanın ameliyat sonrası süreçte yaşadığı sıkıntılarla veya direk süreçle ilgili sorularına, birkaç satır cevap yazmak hiç sorun değil. Ama... Ameliyat öncesi durumunu görmeden, doğru diye bildiği hatalı dışkılama alışkanlıklarını bilmeden (ki doğruyu bilseydi zaten ameliyat olmasına gerek kalmazdı), ameliyat bulgularını ve yapılan ameliyatı bilmeden, ameliyat sonrası beslenme ve dışkılama alışkanlıklarını bilmeden ve son olarak da makatın mevcut son durumunu görmeden sormuş olduğunuz sorulara cevap vertmek ne kadar doğru ve sizin için de ne kadar yeterli olur?
  Dolayısıyla bu süreçi de tedavinin bir parçası olarak düşünmeli ve bu süreçle ilgili soru veya sıkıntılarınızı, ameliyat için güvendiğiniz doktorunuzla görüşerek çözümlemeye çalışmalısınız. Aksi takdirde kafanız da karışacaktır. Malum, her yiğidin kendine has yoğurt yemesi vardır...

  Herhangi bir sıkıntıya yol açmadığı sürece müdahale etmeye gerek yoktur. Bu arada yaşadığınız tromboze dış hemoroid atağını dikkate aldığımızda dışkılama alışkanlıklarına dikkat etmenizi öneririm. Özellikle de doğru diye bildiğiniz veya farkında olmadan yaptığınızı hatalı dışkılama alışkanlıklarınızı düzeltmenizi öneririm.

  Tam olarak tamamlanmamış bir tedaviniz olduğunu düşünmekteyim. Ayrıca sizin durumunuzda olan bir hastayı sadece hemoroid olarak düşünmek de eksik bir tedaviye yol açacaktır. Bu çerçevede her ne kadar yaşam konfor ve kalitenizi bozan makat sorunları nedeniyle ister istemez,  makata ve hemoroid/çatlak gibi makat hastalıklarına odaklanıyor olsanız da sizdeki asıl sorunun (altta yatan ve pek önemsemediğiniz veya beslenmeyle geçiştirdiğinizi sandığınız) dışkılama güçlüğü (dışkı çıkış güçlüğü tipi kabızlık) olduğunu, bu çerçevede her tuvalette makata bir şekilde yüklendiğinizi ve bu yüklenmenin bir sonucu olarak da makat sorunları yaşadığınızı düşünmekteyim.
  Dolayısıyla öncelikle doğru diye bilinen dışkılama alışkanlıklarınızın gözden geçirilmesi, sulu ve sebze ağırlıklı az beslenme yerine herşeyden ve bolca yiyecek tarzda daha dengeli bir beslenmeye geçilmesi, iyice sıkışmadan ve ucuna gelmeden Wc ye gidilmemesi, sıkışma hissi geldiğinde ise tutup ertelemeden ve neresi olursa olsun tuvalete gidilmesi, tuvalette ise doğru pozisyon alıp diyafram nefes eşliğinde ve makatı gevşeterek dışkılamaya çalışılması gerekir. Tuvalette ikide bir makatın sıkıp sıkıp kapatılmaması, kapatıldığı takdirde taharetlenip kalkılması ve tekrar açılmaya zorlanılmaması, kapatıldı ve hala içeride birşey kaldıysa da son kalan parçayı çıkarmaya çalışmadan kalkılması, gerekirse gün içerisinde ve sıkışma hissi oluştuğu takdirde tekrar WC ye gidilmesi uygun olacaktır. Dışkılama için desteğe ihtiyaç olduğunda (itlemek gerektiğinde ise) nefes tutarak değil de nefes vererek (3-5 sn liğine küçük bir balonu zorla şişiriyormuş gibi) ıkınmak gerekir. Ama unutmayın ki dışkı; karnınızı sıktıkça (itledikçe) değil gevşeyince ve çoğunlukla da kendi kendine çıkacak... Bu bağlamda sitemizin proktoloji blog sayfasında (https://basurum.com/proktoloji-blog.html) yer alan normal dışkılama ve diyafram nefesi bölümlerini okuyabilirsiniz...
  Tüm bunlara rağmen arzu edilen rahatlamaya ulaşılamadığı takdirde daha ileri tetkiklerle (Baryum Defekografi, Yüksek çözünürlüklü Anal Manometri ve Endoanal Ultrason gibi) incelenmeniz gerekir. Elde edilecek sonuçlara göre de hem makata (hemoroid) hem de altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıklara (Anismus, rektal mukozal prolapsus, pelvik taban düşüklüğü, rektal hiposensitivite gibi) yönelik daha bütünsel tedavilere gitmek mümkün olacaktır. Ki ancak bu sayede, uzun vadeli etkin ve kalıcı sonuçlara ulaşmak mümkün olacaktır.