yunge 03.03.09
Merhabalar hocam.Öncelikle verdiğiniz bilgilerden dolayı çok teşekkür ederim.Bende hemeroid hastasıyım 3 hafta oldu makatta bi şişkinlik hissettim ve vakit kaybetmeden doktora gittim.Hastalığım 2.evredeymiş şuan yediklerime çok dikkat ediyorum ve ilaçlarımı kullanıyorum fakat acı ekşi turşu dışında neleri yememeliyim neleri yemeliyim.Domates peynir ve etten uzak durulması gerektiği söyleniyor bunlar doğrumudur.
Op. Dr. Levent TEZCAN
04.03.09
Site içersinde de açıklamaya çalıştığım gibi hemoroidal hastalık tedavisinde korunma/konservatif/medikal/ilaç tedavisinin temel mantığı; “ıkınmadan bol, yumuşak dışkı” yapabilmektir. Bunun ıkınma bölümü dışkılama alışkanlıklarına ait iken bol, yumuşak dışkı” bölümü beslenme alışkanlıklarına bağlıdır.
Zaten, hastalığın oluşma mantığında da ana neden olarak, yıllar içinde devam eden beslenme ve dışkılama alışkanlıklarımızdaki bozukluklar/yanlışlıklar sonucu dışkılama sırasındaki aşırı ıkınmalarımız rol oynamıyor muydu?
Dışkılama alışkanlıklarımızdaki ıkınmayı engellemenin en basit yolu; “mermiyi namluya ver, ama namludan sen çıkarma” misali ilk hamleyi yaptıktan sonra daha fazla zorlamadan kendi haliyle çıkmalarına izin vermek, extra ıkınmamaktır.
Beslenme alışkanlıklarına gelince, burada amaç; yasaklar-serbestler listesi oluşturmak değildir. Ama genellikle bu şekilde anlaşılır ve hemen bir liste istenmeye çalışılır. İşin kolayına kaçıp hastaya bir liste vermek çok kolaydır. Ancak hasta bu listeye kaç gün süreyle uyabilecektir? Tabii ki, çok az bir süreyle…. Çünkü burada önemli olan bunu yaşam tarzı, alışkanlık haline getirebilmektir. O yüzden en iyi liste; her şeyi içinde barındıran, yasaklayıcı olmayan, bilinçli takviyelerle dengeyi sağlayabilen bir beslenme tarzıdır. Peki, bunu nasıl yapacağız?
Site içersinde konservatif tedavi bölümünde ayrıntılarını vermeye çalıştığımız gibi barsakların düzenli çalışması için gerekli olan su, egzersiz ve liften oluşan bu üçlüyü eksiz olarak tamamlamamız gerekmektedir. Yani, günlük olarak yeterli miktarda su alımını gerçekleştirmeliyiz. Günlük yeterli fiziksel aktiviteyi gerçekleştirmeliyiz. Mesela, işlerimizi masa başından telefonla değil de yanına gidip birebir konuşarak halledebiliriz. Yediğimiz yemeklerle günlük olarak almamız gereken lif miktarını tamamlamalıyız. Mesela, makarna mı? Yiyeceksiniz, yanında mutlaka bol miktarda salata, yeşillik de yeyin. Takviye edin.
Gelelim şu acı, ekşi ve turşu meselesine…. Aslında bu soruya daha önce cevap vermiştim. Sizde belli aşamaya gelmiş bir basur var ise zaten çıkışta mutlaka az veya çok bir yanma sızlama hissedeceksinizdir. Bunun sebebi basurunuzu azdırdığından değildir. Basurunuza bağlı olarak oluşmuş tahriş nedeniyledir. Aynı durum bira, şarap gibi mayalı içkilerde de aynı mantıkta gerçekleşmektedir….
Zaten, hastalığın oluşma mantığında da ana neden olarak, yıllar içinde devam eden beslenme ve dışkılama alışkanlıklarımızdaki bozukluklar/yanlışlıklar sonucu dışkılama sırasındaki aşırı ıkınmalarımız rol oynamıyor muydu?
Dışkılama alışkanlıklarımızdaki ıkınmayı engellemenin en basit yolu; “mermiyi namluya ver, ama namludan sen çıkarma” misali ilk hamleyi yaptıktan sonra daha fazla zorlamadan kendi haliyle çıkmalarına izin vermek, extra ıkınmamaktır.
Beslenme alışkanlıklarına gelince, burada amaç; yasaklar-serbestler listesi oluşturmak değildir. Ama genellikle bu şekilde anlaşılır ve hemen bir liste istenmeye çalışılır. İşin kolayına kaçıp hastaya bir liste vermek çok kolaydır. Ancak hasta bu listeye kaç gün süreyle uyabilecektir? Tabii ki, çok az bir süreyle…. Çünkü burada önemli olan bunu yaşam tarzı, alışkanlık haline getirebilmektir. O yüzden en iyi liste; her şeyi içinde barındıran, yasaklayıcı olmayan, bilinçli takviyelerle dengeyi sağlayabilen bir beslenme tarzıdır. Peki, bunu nasıl yapacağız?
Site içersinde konservatif tedavi bölümünde ayrıntılarını vermeye çalıştığımız gibi barsakların düzenli çalışması için gerekli olan su, egzersiz ve liften oluşan bu üçlüyü eksiz olarak tamamlamamız gerekmektedir. Yani, günlük olarak yeterli miktarda su alımını gerçekleştirmeliyiz. Günlük yeterli fiziksel aktiviteyi gerçekleştirmeliyiz. Mesela, işlerimizi masa başından telefonla değil de yanına gidip birebir konuşarak halledebiliriz. Yediğimiz yemeklerle günlük olarak almamız gereken lif miktarını tamamlamalıyız. Mesela, makarna mı? Yiyeceksiniz, yanında mutlaka bol miktarda salata, yeşillik de yeyin. Takviye edin.
Gelelim şu acı, ekşi ve turşu meselesine…. Aslında bu soruya daha önce cevap vermiştim. Sizde belli aşamaya gelmiş bir basur var ise zaten çıkışta mutlaka az veya çok bir yanma sızlama hissedeceksinizdir. Bunun sebebi basurunuzu azdırdığından değildir. Basurunuza bağlı olarak oluşmuş tahriş nedeniyledir. Aynı durum bira, şarap gibi mayalı içkilerde de aynı mantıkta gerçekleşmektedir….