Hasta Hikayeleri
Dışkılama ve dışkılama bağımlı makat sorunları nedeniyle tanı ve tedavi süreci yaşayan hastalara ait paylaşım ve yorumlar listelenmiştir.
Dışkılama ve makatla ilgili kişisel sorunlar için lütfen, ÖNBİLGİ TALEP Formu doldurun, yanıtlayalım....
Erteleme - 44 / K - Turkiye / Edirne Bağlantı 21.05.14
Merhabalar,
Yüksek öğrenim için Ankara'ya gittiğimde bundan bir ay öncesine kadar sürecek ve bana dünyayı zindan edecek rahatsızlıklarımın başlayacağından habersizdim.
Önceleri kronik kabızlık, gaz ve şişkinlik sonrasında dışkı çıkış güçlüğü; yani ilk dışkının ıkınarak ve yardımla sonrasının daha rahat çıkması ancak tam rahatlayamama hissi, kanama ve hemoroıd ve bir sene öncesi başlayan her tuvaletten sonra 7 ila 8 saat süren ne doğum ağrı ve sancısına ne de böbrek ağrısına benzeyen dayanılmaz ağrılarla tanıştım. Bu hikayeyi okuduğunuza göre siz veya yakınınız benzeri şikayetleri yaşıyorsunuz.
GEÇECEĞİNİ DÜŞÜNMEKLE YANILMIŞIM. Önce fakültelere başvurdum. Çatlak teşhisi konuldu. YAPMA MERHEM MUCİZESİ BİR HAFTA SÜRDÜ. 4 tertip bitirdim ama günden güne ben de bitiyordum. Ağrı kesicilere başladım onların etkisi başlayana kadar ve bittiğinde de hissettiğim ağrı bana yetiyordu. İNTERNETTE ARAŞTIRIRKEN CANIM DOKTORUM LEVENT TEZCAN HOCA'MIN SİTESİNE RASTLADIM. Okudum, okudum bilgilendim. Sanırım hastalığımın ne olduğunu bulmuştum. REKTOSEL!! Oysaki herkes çatlak deyip kabız olmamaya bak, lifli tüket diyerek geçiştiriyordu. BEN HER GÜN TUVALETE GİDEBİLİYORUM,LİFLİ TÜKETİYORUM DEDİYDİMSE DE NAFİLE. Rektosel ameliyatları yapan bir kadın doğum hekimine gittim. ELLE MUAYENE NETİCESİNDE rektosel teşhisi koydu. ANCAK LEVENT HOCA'MIN OLMAZSA OLMAZ DEDİĞİ DEFEKOGRAFİNİN ADI BİLE GEÇMEDİ. Mesh tabir edilen ameliyat sargı bezi ile bağırsağın kaldırılması planlanıyordu. Ağrılar ve bulanık bir zihinle oradan ayrıldık. Eşim başka bir çaresi olmalı ,komplikasyonlar çok düşündürücü derken ben her şeye razıydım. ANCAK TÜM BİLGİLERİ BİZLERLE KARŞILIKSIZ PAYLAŞAN BÖYLE BİLİMSEL VE HERKESİN ANLAYABİLECEĞİ ŞEKİLDE AÇIKLAYAN ÜSTELİK SİTEYİ İLK GÖRDÜĞÜM ANDAN BERİ HERKESE BENİM ŞİFAM BURSA'DA DERKEN BİR ARKADAŞIMIN İYİ NİYETLE SARFETTİĞİ BİR CÜMLEDEN DOLAYI BİR TÜRLÜ GİDEMİYORDUM. 'YA TEKNOLOJİYİ ÇOK İYİ KULLANIP KENDİSİ YETERLİ BİR HEKİM DEĞİLSE'.
Bir de özel hastahanede bir profesöre görünelim dedik. ASLINDA BOTOXLA AĞRILARIMI DİNDİREBİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜM VE DEFEKOGRAFİ İSTENMEDİĞİNİ BELİRTİP ÇEKİLMESİNİ SAĞLARIM DİYE GİTMİŞTİM.DEFEKOGRAFİ NETİCESİNDE 6 CM DERİNLİĞİNDE REKTOSEL!! LEVENT HOCAM HAKLIYDI .TEDAVİ ÖNERİSİ BİOFEEDBACK OLDU. Ancak anal probe o kadar büyüktü ki çatlak makatla değil 3 ay, bir gün bile tedaviyi gerçekleştiremeyeceğimi anladım. Yine siteme başvurdum. Levent Hoca'nın kullandığı cihaz en gelişmişi ve anal probe ise ancak bu kadar uygun olabilirdi. Ertesi sabah randevu almak üzere kararımı verdim. O gece dayanılmaz ağrıyla 22.00 gibi kliniği aradım. Mucize kabilinden hocamın asistanı tarafından açıldı. ılık suya girmemi tavsiye ederek , en erken randevuyu sağladı. Bu beni gerçekten düşünen birilerinin olduğu, artık geçiştirilmeyeceğimin siteden sonra 2. işaretiydi.
Ertesi gün Bursa'daydık. Önce detaylı bir form doldurdum. Hocamla tanışıp, nazik muayenesi sonrasında önerilerini dinledik. Rektoselin ileri boyutta olduğunu ,biofeedback ile beklenilen faydanın sağlanamayacağını söyleyip kendi yöntemiyle gerçekleştirdiği MUCİZE ameliyatı detaylı bir şekilde anlattı .EŞİM DE İKNA OLMUŞTU VE ŞAŞIRMIŞTI. ÇÜNKÜ BAŞTAN BERİ GİTTİĞİMİZ TÜM HEKİMLERE HOCA'MIN BAHSETTİĞİ TÜRDE BİR AMELİYATIN YAPILIP YAPILAMAYACAĞINI SORUYORDU ANCAK LONGO YÖNTEMİNDEN VE MESH DEN BAŞKA BİR CEVAP ALAMIYORDUK Kİ KOMPLİKASYON VE TEKRARI SÖZ KONUSUYDU. Levent Hoca'm karar vermemiz için düşünmemizi söyledi ve ameliyat sonrası yapılacakları anlatan listeyi incelememizi istedi. Ben daha kendisi beni muayene ederken önerisi ne olursa olsun kabul etmeye karar vermiştim. Böyle değerli bir insanı bulmak dahi
bir şanstı. Ameliyat kararı vererek Bursa'dan ayrıldık. Yarın ameliyat ve sonrasını anlatacağım. 1 Nisan 2014 tarihinde ameliyat oldum. 44 yaşındayım. 18 yaşımdan beri hissetmediğim kadar iyi hissediyorum. Allah, Levent Hoca'mı sevdiklerine ve sevenlerine bağışlasın , şifa veren elleri dert görmesin. Ne kadar teşekkür etsem azdır.
Yüksek öğrenim için Ankara'ya gittiğimde bundan bir ay öncesine kadar sürecek ve bana dünyayı zindan edecek rahatsızlıklarımın başlayacağından habersizdim.
Önceleri kronik kabızlık, gaz ve şişkinlik sonrasında dışkı çıkış güçlüğü; yani ilk dışkının ıkınarak ve yardımla sonrasının daha rahat çıkması ancak tam rahatlayamama hissi, kanama ve hemoroıd ve bir sene öncesi başlayan her tuvaletten sonra 7 ila 8 saat süren ne doğum ağrı ve sancısına ne de böbrek ağrısına benzeyen dayanılmaz ağrılarla tanıştım. Bu hikayeyi okuduğunuza göre siz veya yakınınız benzeri şikayetleri yaşıyorsunuz.
GEÇECEĞİNİ DÜŞÜNMEKLE YANILMIŞIM. Önce fakültelere başvurdum. Çatlak teşhisi konuldu. YAPMA MERHEM MUCİZESİ BİR HAFTA SÜRDÜ. 4 tertip bitirdim ama günden güne ben de bitiyordum. Ağrı kesicilere başladım onların etkisi başlayana kadar ve bittiğinde de hissettiğim ağrı bana yetiyordu. İNTERNETTE ARAŞTIRIRKEN CANIM DOKTORUM LEVENT TEZCAN HOCA'MIN SİTESİNE RASTLADIM. Okudum, okudum bilgilendim. Sanırım hastalığımın ne olduğunu bulmuştum. REKTOSEL!! Oysaki herkes çatlak deyip kabız olmamaya bak, lifli tüket diyerek geçiştiriyordu. BEN HER GÜN TUVALETE GİDEBİLİYORUM,LİFLİ TÜKETİYORUM DEDİYDİMSE DE NAFİLE. Rektosel ameliyatları yapan bir kadın doğum hekimine gittim. ELLE MUAYENE NETİCESİNDE rektosel teşhisi koydu. ANCAK LEVENT HOCA'MIN OLMAZSA OLMAZ DEDİĞİ DEFEKOGRAFİNİN ADI BİLE GEÇMEDİ. Mesh tabir edilen ameliyat sargı bezi ile bağırsağın kaldırılması planlanıyordu. Ağrılar ve bulanık bir zihinle oradan ayrıldık. Eşim başka bir çaresi olmalı ,komplikasyonlar çok düşündürücü derken ben her şeye razıydım. ANCAK TÜM BİLGİLERİ BİZLERLE KARŞILIKSIZ PAYLAŞAN BÖYLE BİLİMSEL VE HERKESİN ANLAYABİLECEĞİ ŞEKİLDE AÇIKLAYAN ÜSTELİK SİTEYİ İLK GÖRDÜĞÜM ANDAN BERİ HERKESE BENİM ŞİFAM BURSA'DA DERKEN BİR ARKADAŞIMIN İYİ NİYETLE SARFETTİĞİ BİR CÜMLEDEN DOLAYI BİR TÜRLÜ GİDEMİYORDUM. 'YA TEKNOLOJİYİ ÇOK İYİ KULLANIP KENDİSİ YETERLİ BİR HEKİM DEĞİLSE'.
Bir de özel hastahanede bir profesöre görünelim dedik. ASLINDA BOTOXLA AĞRILARIMI DİNDİREBİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜM VE DEFEKOGRAFİ İSTENMEDİĞİNİ BELİRTİP ÇEKİLMESİNİ SAĞLARIM DİYE GİTMİŞTİM.DEFEKOGRAFİ NETİCESİNDE 6 CM DERİNLİĞİNDE REKTOSEL!! LEVENT HOCAM HAKLIYDI .TEDAVİ ÖNERİSİ BİOFEEDBACK OLDU. Ancak anal probe o kadar büyüktü ki çatlak makatla değil 3 ay, bir gün bile tedaviyi gerçekleştiremeyeceğimi anladım. Yine siteme başvurdum. Levent Hoca'nın kullandığı cihaz en gelişmişi ve anal probe ise ancak bu kadar uygun olabilirdi. Ertesi sabah randevu almak üzere kararımı verdim. O gece dayanılmaz ağrıyla 22.00 gibi kliniği aradım. Mucize kabilinden hocamın asistanı tarafından açıldı. ılık suya girmemi tavsiye ederek , en erken randevuyu sağladı. Bu beni gerçekten düşünen birilerinin olduğu, artık geçiştirilmeyeceğimin siteden sonra 2. işaretiydi.
Ertesi gün Bursa'daydık. Önce detaylı bir form doldurdum. Hocamla tanışıp, nazik muayenesi sonrasında önerilerini dinledik. Rektoselin ileri boyutta olduğunu ,biofeedback ile beklenilen faydanın sağlanamayacağını söyleyip kendi yöntemiyle gerçekleştirdiği MUCİZE ameliyatı detaylı bir şekilde anlattı .EŞİM DE İKNA OLMUŞTU VE ŞAŞIRMIŞTI. ÇÜNKÜ BAŞTAN BERİ GİTTİĞİMİZ TÜM HEKİMLERE HOCA'MIN BAHSETTİĞİ TÜRDE BİR AMELİYATIN YAPILIP YAPILAMAYACAĞINI SORUYORDU ANCAK LONGO YÖNTEMİNDEN VE MESH DEN BAŞKA BİR CEVAP ALAMIYORDUK Kİ KOMPLİKASYON VE TEKRARI SÖZ KONUSUYDU. Levent Hoca'm karar vermemiz için düşünmemizi söyledi ve ameliyat sonrası yapılacakları anlatan listeyi incelememizi istedi. Ben daha kendisi beni muayene ederken önerisi ne olursa olsun kabul etmeye karar vermiştim. Böyle değerli bir insanı bulmak dahi
bir şanstı. Ameliyat kararı vererek Bursa'dan ayrıldık. Yarın ameliyat ve sonrasını anlatacağım. 1 Nisan 2014 tarihinde ameliyat oldum. 44 yaşındayım. 18 yaşımdan beri hissetmediğim kadar iyi hissediyorum. Allah, Levent Hoca'mı sevdiklerine ve sevenlerine bağışlasın , şifa veren elleri dert görmesin. Ne kadar teşekkür etsem azdır.
Ersoy01 - 34 / E - Turkiye / Adana Bağlantı 24.04.14
Merhabalar,
Öncelikle rahatsızlığından dolayı bu siteyi karış karış inceleyen herkese geçmiş olsun. Benim basurum.com web sitesini bulmam ve dolayısıyla Levent Bey'le tanışmam tamamen bir tesadüf eseridir.
Şöyle ki; uzun zamandır devam eden hemoroid rahatsızlığımdan dolayı, 3 Haziran 2013 tarihinde yaşadığım şehirdeki bir kamu hastanesinde bir operasyon (cerrahi yöntemle )geçirmiş olmama rağmen zaman geçtikçe şikayetimin yeniden artmakta olduğu bir dönemde internette çaresizce birtakım alternatif ilaçlar ararken basurum.com sitesine rastladım. Önce rahatsızlığın burda nasıl tanımlandığını okudum ve sorunun son derece bütünlüklü ve bilimsel bir şekilde ele alınmış olması benim için siteyi biraz daha cazip hale getirdi. Üye olduktan sonra hasta hikayelerini okudum ve hikayelerin doğallığı, beni ve benim gibi insanların bu rahatsızlık nedeniyle yaşadığı sıkıntıları ve Levent Bey sayesinde doğru yöntemlerle bu dertten nasıl kurtuldukları oldukça ikna edici oldu.
Levent Bey'in değerli bir insan ve sıcak kanlı birisi olduğunu da öğrenince iyice cesaret bulup sitede bulunan bilgilendirme formunu doldurdum ve bir saat içinde kendisi bana cevap yazdı. Ardından Levent Bey'le iki defa daha mesajlaştık ve kararımı verdim. Ancak kendisinin Bursa'da olması aileme biraz ters geldi, işte memlekette doktormu kalmadı da ta Adana'dan Bursa'ya gideceksin! falan gibi tepkilerle karşılaştım. Ama ben yakın ve kolay ulaşılabilir bir doktor tarafından yanlış ve gelişigüzel bir tedaviye maruz bırakılıp yeniden ve yeniden ameliyat olmaktansa, Adana'dan Bursa'ya gidip (Adana-Bursa arası uçak seferlerinin olması da benim şansımdı:)) işini doğru yapan ve kendisinden emin, güvenilir bir insana tedavi olmayı mantıklı buldum.
Önceden işimle ilgili izin sorunu ayarladım, ücret konusunu Levent Bey'le netleştirdim, gidiş-dönüş biletimi ayarladım. Neticede babamla Bursa'ya Pazartesi günü gittik, Levent Bey güleryüzlü bir şekilde bizi muayenesinde karşıladı. Öykümü bir kez daha anlattım kendisine. Ardından muayene etti, tetkikler(ilaçlı dışkılama filmi, Makat ultrasonu gibi) yaptı. Öğlene doğru tetkik sonuçlarına beraber baktık ve rahatsızlığımı tanımladı ve sebeplerini anlattı.
Burada özellikle bir şeye dikkat çekmek isterim Levent Hoca bazı kasap zihniyetli cerrahlar gibi hemen beni bıçak altına yatırmak gibi bir fırsatçılık asla yapmadığı gibi bilakis düşünmem ve durumumla ilgili birtakım yerlere danışmam konusunda telkinde bulundu. Neticede aynı gün 17 Şubat günü akşamüstü ameliyata girdim. Lokal anestezi yoluyla vücudumun yarısı uyuşturuldu ve Levent Hoca ve ekibi tarafından Lazerötesi yöntemle ameliyatım yapıldı. Gece saat 12'de Levent Hoca durumuma bakmak üzere hastaneye geldi. Kendisi gece ağrımın olabileceğini söyleyince daha önceki klasik ameliyatımın ardından geçirdiğim kabus gibi gece aklıma gelmişti ve korkmuştum ama bu ağrı onun yarısı bile değildi öyle ki ağrı kesici iğneyi bile sabaha karşı biraz daha rahat uyumak için yaptırdım. Ertesi gün taburcu oldum, uçak saatimize kadar babamla Levent Bey'in muayenehanesine misafir olduk. Burda Hocamız bana ameliyattan önce ve sonrası ile ilgili fotoğrafları bana gösterdi nasıl bir operasyon yaptığını anlattı. Yapmam ve dikkat etmem gerekenleri anlattı.
Kendisinin hazırlamış olduğu bilgilendirme broşüründe tedaviden sonra nasıl besleneceğimizden tutunda hangi sıkıntılarla karşılaşacağımıza kadar herşey mevcut zaten. Ameliyattan sonra hemen tuvalete gitmek konusunda kendinizi zorlamazsanız Türkiye'nin her yerinden gönül rahatlığıyla gelebilirsiniz yanınızda biri olduktan sonra yolculuk esnasında hiçbir zorluk yaşamazsınız. Akşam uçağa bindim. İki saat sonra evimdeydim.
İlk günler kanama olabiliyor ameliyattan kaynaklı ama asıl zorluk tuvalete gitme sürecinin başlamasıyla başlıyor diyebilirim. Adeta bağırsaklarınızın ve makatınızın sizden bağımsız hareket ettiğini düşünüyorsunuz. Sık sık tuvalet ihtiyacı duyuyorsunuz Bu dönemde eşimde izin alıp bana refakat etti. (Kendisine minnettarım.:)) Ağrılar yaşanıyor, zorluklar çıkıyor ama Levent Bey'in tavsiyeleri tam olarak uygulandığında bu dönem en az acıyla atlatılıyor. İki hafta evde dinlendikten sonra iş başı yaptım ama ilk gün o bölgede yaralar tam iyileşmediği için kaşıntı, kızarıklık, tahriş ve pişik gibi sorunlarla karşılaştım. Hemen Levent Bey'i aradım ona danıştım. Bu tür durumların yaşanabildiğini ve normal olduğunu söyledi kendisi. Zaman geçtikçe sıkıntılar azalıyor ve en sonunda iki buçuk üç ay sonra tam anlamıyla rahatladığınıza şahit oluyorsunuz.
Buradaki hasta hikayelerini okurken acaba birgün ben de bu dertten kurtulur da kendi öykümü yazar mıyım diyordum. Yazdım şükür hemde kendimi bu işin sonunda en rahat hissettiğim bir günde. Hikayemin sonunda kendisi tanımaktan büyük mutluluk duyduğum ve hayatımın rengini bana yeniden veren saygın doktor ve değerli insan Levent Bey'e yeniden teşekkür ediyor ve herkese sağlıklı, mutlu günler diliyorum.
Öncelikle rahatsızlığından dolayı bu siteyi karış karış inceleyen herkese geçmiş olsun. Benim basurum.com web sitesini bulmam ve dolayısıyla Levent Bey'le tanışmam tamamen bir tesadüf eseridir.
Şöyle ki; uzun zamandır devam eden hemoroid rahatsızlığımdan dolayı, 3 Haziran 2013 tarihinde yaşadığım şehirdeki bir kamu hastanesinde bir operasyon (cerrahi yöntemle )geçirmiş olmama rağmen zaman geçtikçe şikayetimin yeniden artmakta olduğu bir dönemde internette çaresizce birtakım alternatif ilaçlar ararken basurum.com sitesine rastladım. Önce rahatsızlığın burda nasıl tanımlandığını okudum ve sorunun son derece bütünlüklü ve bilimsel bir şekilde ele alınmış olması benim için siteyi biraz daha cazip hale getirdi. Üye olduktan sonra hasta hikayelerini okudum ve hikayelerin doğallığı, beni ve benim gibi insanların bu rahatsızlık nedeniyle yaşadığı sıkıntıları ve Levent Bey sayesinde doğru yöntemlerle bu dertten nasıl kurtuldukları oldukça ikna edici oldu.
Levent Bey'in değerli bir insan ve sıcak kanlı birisi olduğunu da öğrenince iyice cesaret bulup sitede bulunan bilgilendirme formunu doldurdum ve bir saat içinde kendisi bana cevap yazdı. Ardından Levent Bey'le iki defa daha mesajlaştık ve kararımı verdim. Ancak kendisinin Bursa'da olması aileme biraz ters geldi, işte memlekette doktormu kalmadı da ta Adana'dan Bursa'ya gideceksin! falan gibi tepkilerle karşılaştım. Ama ben yakın ve kolay ulaşılabilir bir doktor tarafından yanlış ve gelişigüzel bir tedaviye maruz bırakılıp yeniden ve yeniden ameliyat olmaktansa, Adana'dan Bursa'ya gidip (Adana-Bursa arası uçak seferlerinin olması da benim şansımdı:)) işini doğru yapan ve kendisinden emin, güvenilir bir insana tedavi olmayı mantıklı buldum.
Önceden işimle ilgili izin sorunu ayarladım, ücret konusunu Levent Bey'le netleştirdim, gidiş-dönüş biletimi ayarladım. Neticede babamla Bursa'ya Pazartesi günü gittik, Levent Bey güleryüzlü bir şekilde bizi muayenesinde karşıladı. Öykümü bir kez daha anlattım kendisine. Ardından muayene etti, tetkikler(ilaçlı dışkılama filmi, Makat ultrasonu gibi) yaptı. Öğlene doğru tetkik sonuçlarına beraber baktık ve rahatsızlığımı tanımladı ve sebeplerini anlattı.
Burada özellikle bir şeye dikkat çekmek isterim Levent Hoca bazı kasap zihniyetli cerrahlar gibi hemen beni bıçak altına yatırmak gibi bir fırsatçılık asla yapmadığı gibi bilakis düşünmem ve durumumla ilgili birtakım yerlere danışmam konusunda telkinde bulundu. Neticede aynı gün 17 Şubat günü akşamüstü ameliyata girdim. Lokal anestezi yoluyla vücudumun yarısı uyuşturuldu ve Levent Hoca ve ekibi tarafından Lazerötesi yöntemle ameliyatım yapıldı. Gece saat 12'de Levent Hoca durumuma bakmak üzere hastaneye geldi. Kendisi gece ağrımın olabileceğini söyleyince daha önceki klasik ameliyatımın ardından geçirdiğim kabus gibi gece aklıma gelmişti ve korkmuştum ama bu ağrı onun yarısı bile değildi öyle ki ağrı kesici iğneyi bile sabaha karşı biraz daha rahat uyumak için yaptırdım. Ertesi gün taburcu oldum, uçak saatimize kadar babamla Levent Bey'in muayenehanesine misafir olduk. Burda Hocamız bana ameliyattan önce ve sonrası ile ilgili fotoğrafları bana gösterdi nasıl bir operasyon yaptığını anlattı. Yapmam ve dikkat etmem gerekenleri anlattı.
Kendisinin hazırlamış olduğu bilgilendirme broşüründe tedaviden sonra nasıl besleneceğimizden tutunda hangi sıkıntılarla karşılaşacağımıza kadar herşey mevcut zaten. Ameliyattan sonra hemen tuvalete gitmek konusunda kendinizi zorlamazsanız Türkiye'nin her yerinden gönül rahatlığıyla gelebilirsiniz yanınızda biri olduktan sonra yolculuk esnasında hiçbir zorluk yaşamazsınız. Akşam uçağa bindim. İki saat sonra evimdeydim.
İlk günler kanama olabiliyor ameliyattan kaynaklı ama asıl zorluk tuvalete gitme sürecinin başlamasıyla başlıyor diyebilirim. Adeta bağırsaklarınızın ve makatınızın sizden bağımsız hareket ettiğini düşünüyorsunuz. Sık sık tuvalet ihtiyacı duyuyorsunuz Bu dönemde eşimde izin alıp bana refakat etti. (Kendisine minnettarım.:)) Ağrılar yaşanıyor, zorluklar çıkıyor ama Levent Bey'in tavsiyeleri tam olarak uygulandığında bu dönem en az acıyla atlatılıyor. İki hafta evde dinlendikten sonra iş başı yaptım ama ilk gün o bölgede yaralar tam iyileşmediği için kaşıntı, kızarıklık, tahriş ve pişik gibi sorunlarla karşılaştım. Hemen Levent Bey'i aradım ona danıştım. Bu tür durumların yaşanabildiğini ve normal olduğunu söyledi kendisi. Zaman geçtikçe sıkıntılar azalıyor ve en sonunda iki buçuk üç ay sonra tam anlamıyla rahatladığınıza şahit oluyorsunuz.
Buradaki hasta hikayelerini okurken acaba birgün ben de bu dertten kurtulur da kendi öykümü yazar mıyım diyordum. Yazdım şükür hemde kendimi bu işin sonunda en rahat hissettiğim bir günde. Hikayemin sonunda kendisi tanımaktan büyük mutluluk duyduğum ve hayatımın rengini bana yeniden veren saygın doktor ve değerli insan Levent Bey'e yeniden teşekkür ediyor ve herkese sağlıklı, mutlu günler diliyorum.
Umut - 33 / E - Turkiye / Bursa Bağlantı 11.04.14
Merhabalar,
Levent Bey i kardeşimi de ameliyat etmiş olması sebebiyle uzun süredir tanımama rağmen iş yoğunluğumdan dolayı hep öteledim. Ancak bunun bana faydadan çok zarar sağlayacağını idrak edince Hemoroid şikayetim yüzünden Levent Bey e gittim. Tüm tetkikleri detaylı bir şekilde yaptıktan sonra ameliyat olmaya karar verdim. Ameliyattan korkmuyordum ancak sonrası yani iyileşme dönemi için soru işaretlerim vardı. Ameliyat sonrasında Levent bey ile konuşmam neticesinde o soru işaretleri de cevaplanmış oldu. Levent bey in bu süreçteki telkin, bilgilendirme ve desteği sayesinde iyileşmem çok hızlı ve sorunsuz oldu. Hemoroid konusunda başka doktor aramayın derim. Levent bey ile tanıştıysanız doğru yerdesiniz demektir.
Levent Bey i kardeşimi de ameliyat etmiş olması sebebiyle uzun süredir tanımama rağmen iş yoğunluğumdan dolayı hep öteledim. Ancak bunun bana faydadan çok zarar sağlayacağını idrak edince Hemoroid şikayetim yüzünden Levent Bey e gittim. Tüm tetkikleri detaylı bir şekilde yaptıktan sonra ameliyat olmaya karar verdim. Ameliyattan korkmuyordum ancak sonrası yani iyileşme dönemi için soru işaretlerim vardı. Ameliyat sonrasında Levent bey ile konuşmam neticesinde o soru işaretleri de cevaplanmış oldu. Levent bey in bu süreçteki telkin, bilgilendirme ve desteği sayesinde iyileşmem çok hızlı ve sorunsuz oldu. Hemoroid konusunda başka doktor aramayın derim. Levent bey ile tanıştıysanız doğru yerdesiniz demektir.
KARTAL 38 - 29 / E - Turkiye / Balikesir Bağlantı 14.12.13
merhaba arkadaşlar aynı rahatsızlıktan müzdarip olan arkadaşlara vesile olabilirsem ne mutlu bana sağlığına kavuşması konusunda benim rahatsızlığım buyuk abdesttimi yapamamaktı gitmediğim genel cerrahi doktoru kalamdı ve butun doktorlar bi sorun bulamadı ve piskolojik dediler bişiy bulamadıkları için kalsik cevap zaten...
profösörden tutun da en ünlü hastanelere kadar gittim muayene oldum ve ben bu sıkıntıyı yaklaşık 2 yıldır çekiyordum ama geçtiğimiz temmuz ayında başladı sorunum buyuk abdestimi yapamamak ve ilaç kullanmadan lavaboya gidemiyordum hatta ilaç kullansam bile çok rahat bir şekilde yinede yapamıyordum tuvalet ihtiyacımı...
bu yıl eylül ayında bir doktor makat daralması var dedi bir ümitle ameliyat oldum ama bir sonuç eldemedim ve hemen sonrasında netten araştırırken levent hocamı buldum ve telofon açtım derdimi anlattım kendisi sorunumun dışkı çıkış güçlüğü, gizli bağırsak sarkması olabilir dedi hemen bursaya yanına gittim ve film çekti ve ultrasan çekti yani yarım saatte tlf bahsettiği olabilir dediği sıkıntımı bağırsak sarkması teyid etti ve ameliyat etti 15 ekimde levent hocam allah razı olsun hocamdan
hatta böyle bir sıkıntısı olan normal genel cerrahide ameliyat olursa geçici çözüme kavuşur hatta kardan çok zarar elde eder uzun vadede .makat kaslarını kesiyorlar ve buyuk abdest tutamama ve gaz kaçırma ihtimali var ileriki yaşlarda ...
levent hocam üstüne hoca tanınamam hatta türkiyede tek
profösörden tutun da en ünlü hastanelere kadar gittim muayene oldum ve ben bu sıkıntıyı yaklaşık 2 yıldır çekiyordum ama geçtiğimiz temmuz ayında başladı sorunum buyuk abdestimi yapamamak ve ilaç kullanmadan lavaboya gidemiyordum hatta ilaç kullansam bile çok rahat bir şekilde yinede yapamıyordum tuvalet ihtiyacımı...
bu yıl eylül ayında bir doktor makat daralması var dedi bir ümitle ameliyat oldum ama bir sonuç eldemedim ve hemen sonrasında netten araştırırken levent hocamı buldum ve telofon açtım derdimi anlattım kendisi sorunumun dışkı çıkış güçlüğü, gizli bağırsak sarkması olabilir dedi hemen bursaya yanına gittim ve film çekti ve ultrasan çekti yani yarım saatte tlf bahsettiği olabilir dediği sıkıntımı bağırsak sarkması teyid etti ve ameliyat etti 15 ekimde levent hocam allah razı olsun hocamdan
hatta böyle bir sıkıntısı olan normal genel cerrahide ameliyat olursa geçici çözüme kavuşur hatta kardan çok zarar elde eder uzun vadede .makat kaslarını kesiyorlar ve buyuk abdest tutamama ve gaz kaçırma ihtimali var ileriki yaşlarda ...
levent hocam üstüne hoca tanınamam hatta türkiyede tek
Kemal Ankara - 24 / E - Turkiye / Ankara Bağlantı 15.11.13
Herkese merhaba. 2004 yılından beri kronik anal fissür ve dışkılama güçlüğü rahatsızlıklarım var. Halen devam da ediyor. Bu yazıyı birilerini yermek ya da övmek için değil deneyimlerimi paylaşmak için yazıyorum. Biraz uzun olacak ama benzer rahatsızlıkları olanlar yaşadıklarımdan kendince bir ders çıkarabilirler.
Bir takıntı ile başladı her şey. Aslında hep takıntılıydım da daha sonradan fark ettim bunu. Yabancı yerlerde asla tuvalete girmez, tuvaletimi tutardım. Başka yerlerde ihtiyacım gelmesin diye her öğlen tuvalette zorla, ıkınarak ihtiyacımı gidermeye çalışırdım. Tuvalette iken tuvalet kâğıdını da zımpara kâğıdı gibi kullanırdım. Bu yaptıklarımın çok yanlış olduğunu bilmiyordum, çünkü ne okulda ne de ailede bu konu konuşulmaz, lafı bile edilmezdi. Tuvalette nasıl ihtiyaç giderilir? Bunu hepimiz nasıl öğrendik bilmiyorum, ama doğrusunu pek azımızın bildiğinden eminim. Zaten o anda acı duymuyorsak yanlış yaptığımızı da pek fark etmiyoruz. Hayat, genelde, bu yanlışları alt alta toplayıp sonucu yüzümüze vurma eğiliminde.
Sorun şu ki, ıkınmadan tuvalette ihtiyacımı gideremiyorum. Çıkmıyor. Ikınarak çıkartmaya başladığımda ise, her defasında, bitimine yakın, ani bir kasılma geliyor ve biraz dışkı içeride kalıyor. Tabi bu kasılmalar yüzünden fissür yarası acıyor. İçeride kalanları da çıkartmak için biraz daha fazla ıkınmaya ihtiyaç duyuyorum ve bu hatalı ıkınmalar yüzünden anal fissürlerim iyice azıyor.
Peki ıkınmasam? Çıkmasın içeride kalsın, dediğimde ise gün boyu gaz kaçırma şeklinde taşmalar oluyor. Sorun, gazın geldiğinde tutamamam değil, tutuyorum ama gün boyu sürekli kötü koku şeklinde taşmalar oluyor. Ve bu sürekli oluyor. Yürürken, koşarken, ağırlık kaldırırken zorlandığımda makatta ıslaklık ve taşmalar daha fazla oluyor- eğilirken, otururken hatta uyurken bile.
Normal insanlar günün 5 dakikasında ihtiyacını giderirler ve geri kalan 23 saat 55 dakika bunu düşünmezler bile. Ama Ben, 24 saat sürekli, makatta dolgunluk, ıslaklık, bir şeyler var hissiyle yaşıyorum. Hele hele o sıralar anal fissür şiddetlendiyse acıdan uyku dahi uyuyamıyorum.
Anlatabildim mi? Sanmıyorum. Sorun değil. 2010 yılında ilk doktora gittiğimde de anlatamamıştım. Anlatamadığım için abartmıyorum- bir düzineden daha fazla doktora gittim. Hepsi farklı farklı şeyler söyledi, farklı teşhisler koydu.
Böyle böyle sorunlarım var? -Hepsi fissürdendir. Ama her fissürü olanda bunlar yok? -Sen abartıyorsun. -Pimpiriklisin. Tamamen psikolojik
2013 Mart ayında hem fissürden hem de gaz kaçırma sorunlarından illallah ettiğim dönemde Levent Bey ile tanıştım. Şimdiye kadar gittiğim hiçbir doktor bana tuvalette nasıl ihtiyacımı giderdiğimi sormamıştı. Ikınıyor muydum? Tuvalet kâğıdını nasıl kullanıyordum? Beslenme alışkanlığım nasıldı? Buna benzer soruları, muayene öncesinde, ön tanı formunu doldururken cevapladığımda farklı bir doktorla tanışacağımı anlamıştım.
Muayeneden oldum olası korkarım. Hele hele bölgenin sinir yönünden hassas olması nedeniyle teşhis için yapılacak her türlü girişimlerden ultrasonografi, kolonoskopi vb.- ödüm kopar.
Levent beyin muayenesinde, o gün muayene ile birlikte defekografi ve 3D Endoanal Ultrasonografi tetkiklerini yaptırdım. Şimdi, hatırladığım kadarıyla, abartıldığı kadar canım acımadı. Belki o esnada acımıştır, ama bugün geçmişe baktığımda sadece bir hatıra olarak var. Belki, yapılması gereken ama canımızı çok yakan şeyleri yapmamız gerektiğinde bu işe yarayabilir: ileride acısı değil sadece hatırası kalacak.
Muayene ve tetkiklerin sonucunda, Levent bey, fissürlerimin sorun değil bir sonuç olduğunu söyledi. Asıl sorun, ıkınma alışkanlığım, ıkınmak zorunda kalmamdı. Yıllar içinde bu hatalı davranış dışkılama güçlüğü sorununu doğurmuştu. Her ıkındığımda anal fissürü tetikleyecektim.
Gaz kaçırma olarak adlandırdığım şey ise, dışkıyı tam boşaltamadığımdan, içerideki dışkının ve gazın taşma yapmasıydı. Yani, makat kaslarında işlevsel bir bozukluk yoktu. Ikınmama neden olan sorunu çözersem, beslenmeme de dikkat etmem koşuluyla anal fissürün nüksetmesi için bir neden kalmayacaktı. Tabiri caizse, ıkınmadan, kendiliğinden fosur fosur tuvaletimi yapıp tam boşalma sağladığımda gaz taşmaları da olmayacaktı. Çözüm, Levent beyin yapacağı bir girişimdi.
Tüm bunlar olmaktayken, işsiz ve parasız olduğumu da belirtmeden geçemeyeceğim. Mart ayı geçti ve ben gereken ameliyatı olamadım.
Temmuz ayında KPSS atamasıyla Ankaraya atandım. Yeni şehir ile birlikte beslenme düzenim de altüst oldu. Sürekli kızartma, hamburger, kola, cips ile beslenmeye başladım. Daha önce evimizdealaturka çömelmeli- tuvalet varken, yeni yerimde alafranga oturmalı- tuvalet vardı. Bu tuvalet, daha modern, şık görünmesine rağmen ihtiyacı giderirken çömelmeli tuvalete nazaran çok daha fazla ıkınmak zorunda kalıyor insan.
Hatalı beslenme, daha fazla ıkınma, hareketsiz yaşam Daha önce demiştim ya, hayat yanlışları doğrudan göstermiyor, bunları tek tek deftere yazıyor. 1 ay sonunda, Ağustos ayında kabız oldum ve fissürler çok şiddetli şekilde nüksetti. Çektiğim acıları tarif edemem, çeken bunu zaten bilir ama hiç bilmeyen birisi bunu hayalinde kıyas dahi edemez sanıyorum.
Daflon hapı, kremler, sıcak su banyoları, beslenme değişikliği hiçbiri fayda etmedi. Bazen, iş işten geçtikten sonra yapılanların bir önemi kalmayabiliyor. Ve bunun bedelini hayat, çok acı bir şekilde çıkartıyor. Ağustos, Eylül aylarında kan kusup kızılcık şerbeti içtim. Ancak daha fazla dayanamayınca Eylül sonunda Gazi üniversitesi hastanesine gittim.
Aslında her şeyin daha da kötüye gideceğini bilmeliydim. Beni muayene eden doktor, azmış fissürleri görünce hemen ameliyat dedi. Doktora ıkınmak zorunda kalmamı, tam boşalamamı, gaz kaçırma taşmalarını söyledim. Ama doktor, açıkçası hastasının anlattığını küçümseyen bir tavırla, kestirip attı.
Sadece gördüğüne odaklandı. Yani sadece sonuca, nedene değil.
Bu tip hastalıklar için konuşursam, deneyimlerime dayanarak, 2 tür doktor olduğunu söyleyebilirim. Birincisi ameliyat psikopatı doktorlar. Beni ameliyat eden doktor bu grupta yer alıyor. Tanımak zor değil, muayene sonrasında hastasına sorunlarının ne olduğunu, neden kaynaklandığını anlatmıyor, bunları ticari sırmış gibi anlatmaktan özellikle kaçınıyor, onun yerine, ameliyat ederim bişiyciğin kalmaz diyorsa rengini belli ediyor demektir.
İkinci grup ise sadece sonuca bakmayıp bütünü görmeye çalışan doktorlar. Hastalığı bütün olarak değerlendirirler. Detaycıdırlar. Hastaya bilmesi gerekenleri, yapması gerekenleri detaylıca anlatırlar. Aynı sorulara bıkmadan tekrar tekrar cevap verirler. Bu grubun çok azınlıkta olduğunu ancak, Levent beyinde bu grupta olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Ameliyatımı belden aşağısı uyuşturularak oldum. Fissürlere dokunulmadan sadece LİS yapıldı. Ameliyat sonrasında 1 gün hastanede kaldım. Üniversite hastanesinde ameliyatımı yapan doktoru sadece 1 kez görebildim. O da heyet ile beraber yatağımın ucuna gelip, yüzüme bile bakmadan, dosyamı inceleyip, yanındakilere yapılan işlemi söyleyip, çekip gitti.
Ameliyattan sonra ne yapacağım? Nasıl beslenmem gerekir? Ameliyatın geçmesi ne kadar sürer? Günlük hareketlerim nasıl olmalı? İşe ne zaman geri dönebilirim? Bütün bu sorular cevapsız kaldı elbette.
Taburcu olurken zar zor bulabildiğim bir asistan doktor, 1 hafta beslenmeme dikkat etmemi daha sonra isteğimi yiyebileceğimi, normal yaşantıma devam edebileceğimi söyledi.
Şimdi yalanım yok, LİS sonrasında 10 günlük rapor aldım. Bu sürede beslenmeme çok dikkat ettim. Sürekli çorba, salata, muhallebi ile beslendim. Dışkı cıvık olduğundan, LİS ile orası gevşetildiğinden acı yönünden rahattım. Ama 10 gün sonrasında genel beslenme düzenine geçtiğimde aslında hiçbir şeyin geçmediğini anladım. Evet, LİS ile beraber orası genişlemişti, acıyı kesmişti ama gene ıkınma ihtiyacı duyuyordum. Dışkı, makat ağzına geliyor yine çıkmıyordu. En kötüsü, taharetlenme esnasında yine ani kasılma geliyor dışkı içeride kalıyordu. Bu sefer orası genişletildiğinden, gaz kaçırma taşmaları çok daha fazla oluyordu. Makatta yine ıslaklık, dolgunluk, bir şeyler var hissi aynen devam ediyordu.
Beterin beteri var, 10 gün geçtikten sonra kabız oldum. 2 aydır çektiğim şiddetli ağrılar yine geri döndü. Hem ameliyat işe yaramamıştı, hem de ağrılarım şiddetlenerek devam ediyordu. Bütün bunların üstüne, sosyal hayatımı mahveden gaz kaçırma taşmaları daha da fazla olmaya başladı.
Niye böyle oldu? Çünkü doktor sadece fissüre odaklanmıştı. Asıl sorunum daha derinlerdeydi.
Niye böyle oldu? Çünkü canımın acısından sadece fissüre odaklanmıştım. Asıl sorunum daha derinlerdeydi.
Uzun lafın kısası, acınızın nedeni olarak gördüğünüz şey aslında hatalı tuvalet alışkanlıklarının ya da altta yatan başka hastalıkların sonucu olabilir. Tuvalette nasıl oturduğunuzdan tutun, ne yediğinize kadar her şey önemlidir. Sadece fissüre, basura odaklanırsanız, nedenleri göremezsiniz.
Bu sitede güzel bilgiler var. Bunları okuyun. Okumakla da kalmayın uygulayın. Tuvaletteki alışkanlıklarınız nasıl? Bunları bir sorgulayın. Beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Fissürünüz azdığında, siz de benim ve çoğu kişinin yaptığı yanlışı yaparak hemen yemeği kesiyor, canınız acıyacak diye tuvaleti erteliyor musunuz? Yaşam tarzını gözden geçirin. Spor yapıyor musunuz? Hayır mı? Şaşırmadım
Bugün 15 Kasım 2013 Cuma. Çok canım yanıyor: Fissürlerim, dışkı çıkış güçlüğü sorunum, gaz kaçırma şeklinde taşmalarım var. Ameliyat oldum, boşa gitti. İşleri daha da berbat ettim.
Yakın zamanda Bursaya Levent beye gideceğim. Umarım her şey daha güzel olur. Sağlıcakla kalın.
Bir takıntı ile başladı her şey. Aslında hep takıntılıydım da daha sonradan fark ettim bunu. Yabancı yerlerde asla tuvalete girmez, tuvaletimi tutardım. Başka yerlerde ihtiyacım gelmesin diye her öğlen tuvalette zorla, ıkınarak ihtiyacımı gidermeye çalışırdım. Tuvalette iken tuvalet kâğıdını da zımpara kâğıdı gibi kullanırdım. Bu yaptıklarımın çok yanlış olduğunu bilmiyordum, çünkü ne okulda ne de ailede bu konu konuşulmaz, lafı bile edilmezdi. Tuvalette nasıl ihtiyaç giderilir? Bunu hepimiz nasıl öğrendik bilmiyorum, ama doğrusunu pek azımızın bildiğinden eminim. Zaten o anda acı duymuyorsak yanlış yaptığımızı da pek fark etmiyoruz. Hayat, genelde, bu yanlışları alt alta toplayıp sonucu yüzümüze vurma eğiliminde.
Sorun şu ki, ıkınmadan tuvalette ihtiyacımı gideremiyorum. Çıkmıyor. Ikınarak çıkartmaya başladığımda ise, her defasında, bitimine yakın, ani bir kasılma geliyor ve biraz dışkı içeride kalıyor. Tabi bu kasılmalar yüzünden fissür yarası acıyor. İçeride kalanları da çıkartmak için biraz daha fazla ıkınmaya ihtiyaç duyuyorum ve bu hatalı ıkınmalar yüzünden anal fissürlerim iyice azıyor.
Peki ıkınmasam? Çıkmasın içeride kalsın, dediğimde ise gün boyu gaz kaçırma şeklinde taşmalar oluyor. Sorun, gazın geldiğinde tutamamam değil, tutuyorum ama gün boyu sürekli kötü koku şeklinde taşmalar oluyor. Ve bu sürekli oluyor. Yürürken, koşarken, ağırlık kaldırırken zorlandığımda makatta ıslaklık ve taşmalar daha fazla oluyor- eğilirken, otururken hatta uyurken bile.
Normal insanlar günün 5 dakikasında ihtiyacını giderirler ve geri kalan 23 saat 55 dakika bunu düşünmezler bile. Ama Ben, 24 saat sürekli, makatta dolgunluk, ıslaklık, bir şeyler var hissiyle yaşıyorum. Hele hele o sıralar anal fissür şiddetlendiyse acıdan uyku dahi uyuyamıyorum.
Anlatabildim mi? Sanmıyorum. Sorun değil. 2010 yılında ilk doktora gittiğimde de anlatamamıştım. Anlatamadığım için abartmıyorum- bir düzineden daha fazla doktora gittim. Hepsi farklı farklı şeyler söyledi, farklı teşhisler koydu.
Böyle böyle sorunlarım var? -Hepsi fissürdendir. Ama her fissürü olanda bunlar yok? -Sen abartıyorsun. -Pimpiriklisin. Tamamen psikolojik
2013 Mart ayında hem fissürden hem de gaz kaçırma sorunlarından illallah ettiğim dönemde Levent Bey ile tanıştım. Şimdiye kadar gittiğim hiçbir doktor bana tuvalette nasıl ihtiyacımı giderdiğimi sormamıştı. Ikınıyor muydum? Tuvalet kâğıdını nasıl kullanıyordum? Beslenme alışkanlığım nasıldı? Buna benzer soruları, muayene öncesinde, ön tanı formunu doldururken cevapladığımda farklı bir doktorla tanışacağımı anlamıştım.
Muayeneden oldum olası korkarım. Hele hele bölgenin sinir yönünden hassas olması nedeniyle teşhis için yapılacak her türlü girişimlerden ultrasonografi, kolonoskopi vb.- ödüm kopar.
Levent beyin muayenesinde, o gün muayene ile birlikte defekografi ve 3D Endoanal Ultrasonografi tetkiklerini yaptırdım. Şimdi, hatırladığım kadarıyla, abartıldığı kadar canım acımadı. Belki o esnada acımıştır, ama bugün geçmişe baktığımda sadece bir hatıra olarak var. Belki, yapılması gereken ama canımızı çok yakan şeyleri yapmamız gerektiğinde bu işe yarayabilir: ileride acısı değil sadece hatırası kalacak.
Muayene ve tetkiklerin sonucunda, Levent bey, fissürlerimin sorun değil bir sonuç olduğunu söyledi. Asıl sorun, ıkınma alışkanlığım, ıkınmak zorunda kalmamdı. Yıllar içinde bu hatalı davranış dışkılama güçlüğü sorununu doğurmuştu. Her ıkındığımda anal fissürü tetikleyecektim.
Gaz kaçırma olarak adlandırdığım şey ise, dışkıyı tam boşaltamadığımdan, içerideki dışkının ve gazın taşma yapmasıydı. Yani, makat kaslarında işlevsel bir bozukluk yoktu. Ikınmama neden olan sorunu çözersem, beslenmeme de dikkat etmem koşuluyla anal fissürün nüksetmesi için bir neden kalmayacaktı. Tabiri caizse, ıkınmadan, kendiliğinden fosur fosur tuvaletimi yapıp tam boşalma sağladığımda gaz taşmaları da olmayacaktı. Çözüm, Levent beyin yapacağı bir girişimdi.
Tüm bunlar olmaktayken, işsiz ve parasız olduğumu da belirtmeden geçemeyeceğim. Mart ayı geçti ve ben gereken ameliyatı olamadım.
Temmuz ayında KPSS atamasıyla Ankaraya atandım. Yeni şehir ile birlikte beslenme düzenim de altüst oldu. Sürekli kızartma, hamburger, kola, cips ile beslenmeye başladım. Daha önce evimizdealaturka çömelmeli- tuvalet varken, yeni yerimde alafranga oturmalı- tuvalet vardı. Bu tuvalet, daha modern, şık görünmesine rağmen ihtiyacı giderirken çömelmeli tuvalete nazaran çok daha fazla ıkınmak zorunda kalıyor insan.
Hatalı beslenme, daha fazla ıkınma, hareketsiz yaşam Daha önce demiştim ya, hayat yanlışları doğrudan göstermiyor, bunları tek tek deftere yazıyor. 1 ay sonunda, Ağustos ayında kabız oldum ve fissürler çok şiddetli şekilde nüksetti. Çektiğim acıları tarif edemem, çeken bunu zaten bilir ama hiç bilmeyen birisi bunu hayalinde kıyas dahi edemez sanıyorum.
Daflon hapı, kremler, sıcak su banyoları, beslenme değişikliği hiçbiri fayda etmedi. Bazen, iş işten geçtikten sonra yapılanların bir önemi kalmayabiliyor. Ve bunun bedelini hayat, çok acı bir şekilde çıkartıyor. Ağustos, Eylül aylarında kan kusup kızılcık şerbeti içtim. Ancak daha fazla dayanamayınca Eylül sonunda Gazi üniversitesi hastanesine gittim.
Aslında her şeyin daha da kötüye gideceğini bilmeliydim. Beni muayene eden doktor, azmış fissürleri görünce hemen ameliyat dedi. Doktora ıkınmak zorunda kalmamı, tam boşalamamı, gaz kaçırma taşmalarını söyledim. Ama doktor, açıkçası hastasının anlattığını küçümseyen bir tavırla, kestirip attı.
Sadece gördüğüne odaklandı. Yani sadece sonuca, nedene değil.
Bu tip hastalıklar için konuşursam, deneyimlerime dayanarak, 2 tür doktor olduğunu söyleyebilirim. Birincisi ameliyat psikopatı doktorlar. Beni ameliyat eden doktor bu grupta yer alıyor. Tanımak zor değil, muayene sonrasında hastasına sorunlarının ne olduğunu, neden kaynaklandığını anlatmıyor, bunları ticari sırmış gibi anlatmaktan özellikle kaçınıyor, onun yerine, ameliyat ederim bişiyciğin kalmaz diyorsa rengini belli ediyor demektir.
İkinci grup ise sadece sonuca bakmayıp bütünü görmeye çalışan doktorlar. Hastalığı bütün olarak değerlendirirler. Detaycıdırlar. Hastaya bilmesi gerekenleri, yapması gerekenleri detaylıca anlatırlar. Aynı sorulara bıkmadan tekrar tekrar cevap verirler. Bu grubun çok azınlıkta olduğunu ancak, Levent beyinde bu grupta olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Ameliyatımı belden aşağısı uyuşturularak oldum. Fissürlere dokunulmadan sadece LİS yapıldı. Ameliyat sonrasında 1 gün hastanede kaldım. Üniversite hastanesinde ameliyatımı yapan doktoru sadece 1 kez görebildim. O da heyet ile beraber yatağımın ucuna gelip, yüzüme bile bakmadan, dosyamı inceleyip, yanındakilere yapılan işlemi söyleyip, çekip gitti.
Ameliyattan sonra ne yapacağım? Nasıl beslenmem gerekir? Ameliyatın geçmesi ne kadar sürer? Günlük hareketlerim nasıl olmalı? İşe ne zaman geri dönebilirim? Bütün bu sorular cevapsız kaldı elbette.
Taburcu olurken zar zor bulabildiğim bir asistan doktor, 1 hafta beslenmeme dikkat etmemi daha sonra isteğimi yiyebileceğimi, normal yaşantıma devam edebileceğimi söyledi.
Şimdi yalanım yok, LİS sonrasında 10 günlük rapor aldım. Bu sürede beslenmeme çok dikkat ettim. Sürekli çorba, salata, muhallebi ile beslendim. Dışkı cıvık olduğundan, LİS ile orası gevşetildiğinden acı yönünden rahattım. Ama 10 gün sonrasında genel beslenme düzenine geçtiğimde aslında hiçbir şeyin geçmediğini anladım. Evet, LİS ile beraber orası genişlemişti, acıyı kesmişti ama gene ıkınma ihtiyacı duyuyordum. Dışkı, makat ağzına geliyor yine çıkmıyordu. En kötüsü, taharetlenme esnasında yine ani kasılma geliyor dışkı içeride kalıyordu. Bu sefer orası genişletildiğinden, gaz kaçırma taşmaları çok daha fazla oluyordu. Makatta yine ıslaklık, dolgunluk, bir şeyler var hissi aynen devam ediyordu.
Beterin beteri var, 10 gün geçtikten sonra kabız oldum. 2 aydır çektiğim şiddetli ağrılar yine geri döndü. Hem ameliyat işe yaramamıştı, hem de ağrılarım şiddetlenerek devam ediyordu. Bütün bunların üstüne, sosyal hayatımı mahveden gaz kaçırma taşmaları daha da fazla olmaya başladı.
Niye böyle oldu? Çünkü doktor sadece fissüre odaklanmıştı. Asıl sorunum daha derinlerdeydi.
Niye böyle oldu? Çünkü canımın acısından sadece fissüre odaklanmıştım. Asıl sorunum daha derinlerdeydi.
Uzun lafın kısası, acınızın nedeni olarak gördüğünüz şey aslında hatalı tuvalet alışkanlıklarının ya da altta yatan başka hastalıkların sonucu olabilir. Tuvalette nasıl oturduğunuzdan tutun, ne yediğinize kadar her şey önemlidir. Sadece fissüre, basura odaklanırsanız, nedenleri göremezsiniz.
Bu sitede güzel bilgiler var. Bunları okuyun. Okumakla da kalmayın uygulayın. Tuvaletteki alışkanlıklarınız nasıl? Bunları bir sorgulayın. Beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Fissürünüz azdığında, siz de benim ve çoğu kişinin yaptığı yanlışı yaparak hemen yemeği kesiyor, canınız acıyacak diye tuvaleti erteliyor musunuz? Yaşam tarzını gözden geçirin. Spor yapıyor musunuz? Hayır mı? Şaşırmadım
Bugün 15 Kasım 2013 Cuma. Çok canım yanıyor: Fissürlerim, dışkı çıkış güçlüğü sorunum, gaz kaçırma şeklinde taşmalarım var. Ameliyat oldum, boşa gitti. İşleri daha da berbat ettim.
Yakın zamanda Bursaya Levent beye gideceğim. Umarım her şey daha güzel olur. Sağlıcakla kalın.