Normal (Doğru) Dışkılama
Normal dışkılama, fabrika ayarları gibi doğuştan gelen içgüdüsel bir davranıştır. Sıkışma hissiyle başlayıp tuvalette rahatlama ve taharetlenme ile sonuçlanır. Otomatik gerçekleşir ve müdahale gerektirmez. Bu sayede gereksiz ıkınmalardan uzak, rahat ve sorunsuz bir dışkılama mümkün olur.
Ancak sosyal bir canlı olarak dışkılamayı, kabul edilebilir yer ve zamanlara taşımaya çalışırız. Ama bu süreçte, dışkılamadan ziyade abdest tutma ve ertelemeye odaklanırız. Nasıl mı? Tabii ki, "tuvalet eğitimi" adı altında kaş yapayım derken göz çıkartarak...
♦ "Her yerde tuvalete gidilmez, mikrop kaparsın!.." öğretisiyle tuvalet erteleme öğrenilir ve yıllar içerisinde de pekiştirilir. Bu durum, dışkılamayı ihtiyaç olmaktan çıkarır ve tuvalete gitmeyi "görev" haline dönüştürür.
♦ "Ihhhlaa da çıkar!.." öğretisiyle farkında olunmadan gereksiz ıkınma öğrenilir ve yıllar geçtikçe de pekiştirilir. Bu durum; dışkılama sırasında makatta yüklenme ve kasılmaya, dolayısıyla da makatta zorlanma ve tahrişe yol açar.
♦ "Ayıptır!.." öğretisiyle abdest tutma ve ertelemeye fazlaca odaklanılır ve makat, gün içerisinde dahi durup dururken ve "Aman kaçak(gaz) olmasın" endişesiyle ikide bir sıkılarak kontrol edilir. Bu durum; makatın aşırı sıkılmasına yol açarak dışkılama sırasında rahatça gevşeyip açılmasını güçleştirir.
Yıllar içersinde edinilen ve pekiştirilen bu ve benzeri hataların etkisiyle, doğuştan gelen "fabrika ayarları" bozulur. Sonuç olarak da her tuvalette, gereksiz ıkınma ve/veya zorlanmaların (müdahalenin) hâkim olduğu anormal (hatalı) dışkılama süreçleri yaşanmaya başlar. Ama bu değişim ya önemsenmez ya da fark edilmez. Hatta "Ikınmadan da çıkmaz ki!.." diye düşünülür ve "normal" kabul edilir. Ancak bu değişim; "hurmalar, tırmalar" misali çeşitli dışkılama bozuklukları, makat hastalıkları veya sorunları olarak gün yüzüne çıkmaya başlar. O yüzden her ne kadar içgüdüsel bir davranış olsa da bozulan fabrika ayarları nedeniyle dışkılamanın da bir yolu yordamı olduğu unutulmamalıdır.
İnsanoğlu, doğası gereği kendine suç bulmayı sevmez. O yüzden de hastaların birçoğu; inatla, dışkılamasının normal(?) olduğunu savunur.. İyi de… Madem her şey normaldi, o zaman bu sorunlar niye? Ama biraz kurcalayınca gerçek ortaya çıkıyor...
Normal Dışkılama Nasıl Olmalıdır?
Düzenli olarak her sabah ve/veya akşam tuvalete gidiliyor, katı-sert olmayan bir dışkı da çıkarılıyorsa; herşeyin yolunda ve "normal" olduğunu düşünülür. Halbuki normal dışkılamada asıl olan, hem sıkışma hissi eşliğinde (ihtiyaç olarak) tuvalete gidilmesi hem de gereksiz ıkınmalardan uzak ve rahat bir çıkış olmasıdır. Sadece dışkı kıvamına ve gitme sıklığına bakarak karar vermek doğru değildir, eksik kalır... O halde, “sil baştan” yapalım ve “normal dışkılama” için gereken doğruları, tek tek ele alalım. Ama önce, dışkılama için gerekli materyalin (dışkının) oluşumuna bakalım.
Beslenme sonrasında kalın bağırsağa (kolona) gelen sindirilmiş gıda artıkları (kimüs), kolonda ilerler ve yavaş yavaş dışkı formuna dönüşür. Bu dönüşüm süreci, beslenme sıklığına, miktarına, türüne ve yaşam şekline bağlı olarak 24 ila 72 saat arasında değişir.
Kalın bağırsakta (Kolonda) ilerleyen dışkı, sigmoid kolon ve rektum arasındaki fizyolojik dar açılanma (Rektosigmoid açı) sayesinde sigmoid kolonda birikir ve depolanır. Sigmoid kolon doldukça, bu dar açı genişler ve dışkının fazlası; aşağıya, “rektum” adı verilen boşaltma alanına (rezervuar) doğru ilerler.
Rektuma gelen dışkı miktarı (Tip 1-5) 20-40 cc'ye ulaştığında, hafiften belli belirsiz bir ihtiyaç belirir ve ilk his adını alır. Zamanla rektuma gelen dışkı miktarı artar ve bu artışa paralel olarak makatta, geçmeyen bir dolgunluk ve basınç hissi oluşur. Bu duruma da sıkışma hissi adı verilir.
1-) Doğru Zaman ve Doğru Pozisyon;
Dışkılama için doğru zamanın geldiğini gösteren en temel unsur, sıkışma hissidir. Ama bunun için de dışkının “ucuna geldi” tarzında makatta yol açtığı dolgunluk ve basınç hissi beklenmelidir. Çünkü sıkışma hissi, bir sonraki adımdaki otomatik gevşeme için "anahtar" rol oynar. O yüzden sıkışma hissi, tuvalete gitme sıklığının da en temel göstergesidir.
Beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzına bağlı olarak tuvalete gitme sıklığı (sıkışma hissi), kişiden kişiye değişebilir. O yüzden 1-2 günde, 1-2 defa belirginleşen sıkışma hissi eşliğinde tuvalete gitmek “normal” kabul edilir.
Dışkılamanın ön şartı olan sıkışma hissi için dengeli, düzenli ve sürdürülebilir beslenme ile hareketli yaşamdan asla vazgeçilmemelidir.
Sıkışma hissi oluşmadan, karın şişkinliği ve ağrısıyla veya kabızlık korkusuyla veya düzenli olsun diye her sabah (görev icabı) tuvalete gidilmemelidir. Sıkışma hissi oluştuğunda ise ertelenmemeli ve en kısa zamanda tuvalete gidilmelidir. Aksi takdirde Kabızlığa yol açan Anismus, Rektosel, Rektal Mukozal Prolapsus gibi hastalıklarla veya Hemoroid, Anal Fissür, Anal Apse-Fistül gibi makat hastalıklarıyla karşılaşmak kaçınılmaz olur.
Dışkılama için en uygun ve en doğru pozisyon ise "bağcılar semt oturuşu" da denen çömelme (Deep Squat) pozisyonudur. Dışkılama sürecinde puborektal kastaki en etkin gevşemeyi sağlayarak dışkılamayı kolaylaştırır.
Ancak bu pozisyonda dizler omuz mesafesinde açık, topuklar yerde, sırt düz ve yere dik (olabildiğince) olmalıdır. Aksi takdirde klozet kullanılmalıdır. Ama klozette de çömelme pozisyonunu taklit edecek şekilde oturulmalıdır. Bunun için klozete oturduktan sonra önce omuzlar geriye alınarak sırt düzleştirilir ve ayaklar omuz mesafesinde açılır. Sonrasında baston yutmuş gibi sırt düz ve omuzlar geride olacak şekilde kalçadan öne eğilerek gövde ile uyluk arasındaki açı daraltılır (<45°). Üst vücut ağırlığı ise dirsekler aracılığıyla dizlere verilir. Hatta bu esnada hafif bir kıç selamı verilerek popo kaldırılır ve yanakların açılması sağlanır. Bu pozisyonda, ayak tabanı yere rahatça değiyor ve diz açısı 90 dereceyi geçmiyorsa ayak altına, ek bir tabure koymaya gerek yoktur. Malum her yerde, tabure bulmak mümkün değildir.
2-) Diafram Nefes Eşliğinde Dışkılama (Doğru Nefes ve Doğru Ikınma);
Her ne kadar doğru zamanda tuvalete gidilmiş ve doğru pozisyon alınmış olsa da dışkılama için bazen ek bir desteğe daha ihtiyaç duyulabilir. Bu destek, doğru nefes ve doğru ıkınma tekniklerinin sağladığı gevşeme ve karın içi basınç artışıyla mümkün olur. (Bknz: Diyafram Nefesi)
Niye sabahları, çay-sigara içtikten sonra daha rahat dışkılama oluyor? Niye tuvalette sigara içildiği takdirde daha rahat dışkılama oluyor? Hiç düşündünüz mü? Çünkü sigara bahane, diyafram nefesi şahane.... Bu arada yasal uyarı; "Sigara sağlığa zararlıdır..."
♦Dışkının Makata Yönlenmesi; Sıkışma hissiyle tuvalete gidip uygun pozisyon aldıktan sonra hemen istemli ıkınmaya geçilmez. Öncelikle bir dal sigara içiyormuş gibi yapılır. Yani en az 5-6 defa diyafram nefesi alınır (1 birim), tutulur (1 birim) ve yavaşça verilir (iki birim). Aralarda normal nefes alınıp verilerek 3-5dk geçirilir. Bu sayede pelvik tabanın gevşeyip alçalması ve sıkışma hissinin belirginleşmesi mümküm olur. Ama bu süreçte çeşitli olasılıklarla da karşılaşılabilir.
-- Sadece gaz çıktı ve sıkışma hissi kayboldu. O zaman tuvaletten kalkıp çıkın.
-- Bu esnada makat açıldı ve ek bir desteğe (istemli ıkınmaya) ihtiyaç kalmadan kendiliğinden dışkılama başladı. (Ki arzulanan budur.) O zaman, başa dönüp diyafram nefesi alıp vermeye aynen devam...
-- Dışkı makat ağzına geldi ama çıkmıyor, sanki ek bir destek istiyor gibi... O zaman "ara gazı" misali 2-3 sn kadar nefes vererek istemli ıkınma yapılır ve dışkının milim oynaması sağlanır. Sonrasında nefes alınarak tekrar başa dönülür. Böylece rektumdaki dışkının, en az düzeyde ıkınmaya ihtiyaç duyarak çıkması sağlanır.
♦Dışkının Makattan Çıkışı; Bu süreçte diyafram nefesi alıp vermeye devam edilerek hem dışkının kendiliğinden çıkması hem de gevşeyip açılan makatın kapanmaması sağlanır. Makat, ikide bir sıkıp kapatılmaz, kapatılırsa da taharetlenip kalkılır.
İstemli Ikınma (Doğru Ikınma); Dışkının makat ağzına yönlenmesi ve “ara gazı” tarzında makattan çıkışı sırasında 2-3sn'lik bir süre için kasıkların sıkılmasıdır. Bu esnada nefes tutulmamalı, tam tersine verilmelidir. Balon üflermiş gibi... Ama nefes tutarak ve “gazı, kökleme” tarzında uzun süreli olarak yapılırsa hatalı ıkınma adını alır ve bu esnada, sıklıkla makat da sıkılır. Ayrıca tuvalette iken bir elinizi karnınıza tutun ve ıkınarak test edin… "Dışkı, karnımı sıktıkça çıkıyor yoksa çıkmıyor" diyorsanız dışkının %100'ü ıkınma ile çıkıyor demektir. O halde gereksiz ıkınma da vardır. Doğru ıkınma ile ilgili detaylar için Diyafram Nefesi...
♦Sonlandırma; Diyafram nefesi alıp vermeye devam edilir. Gelen giden yok ise makat sıkılarak kapatılır ve taharetlenmeye geçilir. Böylece tekrar istirahat veya abdest tutma işlevine geri dönülerek dışkılama işlevi sonlandırılmış olur.
Sonuç olarak dışkı; "Mermiyi namluya ver ama namludan sen çıkarma!.. Bırak, kendiliğinden çıksın." misali, diafram nefesi ve ara gazı tarzı istemli ıkınmalarla makat ağzına getirilir, sonrasında yine diyafram nefesi desteğinde “yılan” gibi kayarak ve kendiliğinden çıkması sağlanır. Toplamda, dışkının %25'inden daha az bir kısmının ıkınma ile çıkması gerekir. İşte gereksiz ıkınmalardan uzak, rahat ve sorunsuz (normal) dışkılama...
İlgili Konular...