Bilmek İstedikleriniz

    Öncelikle bu vesile ile bildiğimizi sandığımız ama bilmediğimiz bir konu üzerinde durmak isterim.
    Normal dışkılama sürecini " Mermiyi namluya ver, ama namludan sen çıkarma, kendiliğinden çıksın" modeli olarak düşünürsek; tuvalete oturulduğunda ilk olarak karın kaslarını kullanarak dışkıyı makat ağzına yönlendiririz, yani mermiyi namluya veririz. Ama çoğu defa, farkında bile olmadan makattan çıkışın kendi kendine olmasına müsade etmez, yine karın kaslarını kullanarak dışkıyı dışarıya çıkarmaya çalışırız. Bu karın kaslarının desteği toplam dışkılama sürecinde %25 den fazla olmamalıdır. Ama olur..... Yani mermi namludan da çıkartılır. İşte bu karın kaslarının desteğiyle olan bu çıkışlar IKINMA ALIŞKANLIĞI nı oluşturur ve yıllar içersinde pek farkında olmadan yapılır. ZORLANMA ise işte bu ıkınmaların, dışkı çıkışını sağlayabilmek adına, artık yüzümüze dahi yansıdığı ve dışarıdan fark edilebildiği halidir.
    Sanırım siz de pek farkında olmadan ıkınma alışkanlığını yaşıyordunuz. Buna bağlı olarak da bir önceki dışkılama sürecinizde biraz daha fazla bir ıkınma yaşadığınız ve sonrasında da birden bire bu tanımladığınız şişlik ile karşılaştınız(Tromboze hemoroid?) Ki trombozlar da bu yaşanmışlıkların bir sonucu olarak böyle birdenbire oluşur.
    Gelelim şu yanlış teşhis olayına… Basur, hiçbir zaman kanser yapmaz, kansere de neden olmaz. Ancak toplumda sıklıkla bilindiği üzere makatta kanama, şişlik, ele gelen memeleşme, ağrı gibi sorunların da tek nedeni basur değildir. Diğer taraftan, özellikle 50 yaş üstünde olup makat şikayetleri olan hastalarda tedavi aşamasına geçmeden evvel “Eşeği sağlam kazığa bağlamak” adına öncelikle kalın barsakların gözden geçirilmesi gereklidir. Kapınızın önünde duran arabanın alarmı çaldığında “kedidir kedi…” diye geçiştiriyorsanız ve bir sabah kalktığınızda arabanızı göremediğinizde; kedi hırsız mı olur.
    Aynı çıkışı(makatı) kullanmaları sebebiyle gerek makat ağzı hastalıklarının gerekse kalın barsaklara ait bir takım hastalıkların belirtileri birbirlerine çok benzer. Kesin olarak ayırt edebilmek için çeşitli ek tetkiklere veya görüntüleme yöntemlerine müracaat edilmesi gerekir.

       Tuvalette, makatın açılmasıyla beraber memeler dışarıya doğru çıkıyorsa ve siz ilave olarak fazla ıkınmıyorsanız bu memeler sizin de belirttiğiniz gibi şimdilik bir sorun yaratmıyor olabilir. Ama şimdilik..!
       Lazer ışınlarının hemoroid ameliyatlarında kullanımı artık pek tercih edilmemektedir. Infrared(ışınla) tedavi tekniği lazer tedavisi olarak lanse edilmekte veya algılanmaktadır. Ki bu teknik evre 1-2 aşamasında hastalarda kullanılan ameliyatsız bir tedavi tekniğidir ve belli aralıklarla tekrarlanması gerekmektedir.
       "Bir de bağırsak kanserine yol açan hemoroidler" diye bir tanımlama yoktur. Çünkü hemoroidler kansere neden olmaz, yol açmaz... Ancak her makat kanaması illaki hemoroid kanaması değildir. Barsak kanserleri de kanama yapar.
       Bizim uyguladığımız lazerötesi tedavi her aşamadaki hastalara uygulanmaktadır. Lazerötesi bir laser uygulaması değildir. ameliyat tekniğidir. Bir defa uygulanır.

       Bu konu site içersinde detaylı olarak anlatılmıştır. BASUR KANSER YAPMAZ. KANSERE DE NEDEN OLMAZ. Ancak muayene olmadan basurdur diye düşündüğünüz kanamanın nedeni barsaklarda gelişmiş bir kanser olabilir. O yüzden özellikle 40 yaşın üzerinde ve ailesinde kalın barsak kanser teşhisi almış veya tedavi görmüş olan kişilerin makattan kanama varlığında; bu kanamanın nedenini öğrenmek kadar neden kaynaklanmadığını da öğrenme zorunlulukları vardır.
       Kapınızın önünde duran bir arabanız var. Akşamları alarmı çaldığında kalkıp bakıyor, birşey göremiyor ve "kedidir kedi" deyip yatıyorsunuz. Bu durum bir gün, iki gün derken tekrarlıyor. Sonrasında artık yerinizden bile kalkmaz oluyor ve direk "kedidir" diyorsunuz. Ancak bir sabah kalktığınızda kapının önünde arabayı göremiyorsunuz. "Tühhhh! Kedi değilmiş..." dersiniz ve kafanıza vurursunuz... İşte makatta olan kanama her zaman basur kanaması olmayabilir. Kontrol ettirmekte fayda vardır...

          "babam basurdan vefat etti, basur kansere dönüştü" diyorsunuz. Rahmetli babanız makatında olan kanamayı önemsemedi veya korktu veya çekindi veya etrafından duydukları ile kendi kendine teşhis koydu ve hatta tedavi etmeye çalıştı. Belki ilk zamanlardaki kanamanın sebebi basur kaynaklıydı. Ancak daha sonra oluşan kanamalarını da "basur kanıyor" diye yorumladı....
          Gerek neden ortadan kaldırılmadığı gerekse yeterli takiplerinin yapılamaması sebebiyle yıllar geçtikçe içerde, barsaklarda(kolonda) bir kanser gelişti ve erken fark edilemedi. Çünkü basur da kanıyordu, kanser de... Ama, kanayan hangisi idi... İşte makat kanamalarının genellikle bu şekilde "basurdur" denilmesi ve pas geçilmesi sebebiyle kolon kanserlerinin %40'ından fazlası teşhis edildiklerinde geç kalınmış, ölümcül olabilmektedir. Yoksa BASUR KANSER YAPMAZ, KANSERE DE NEDEN OLMAZ.
          Sizin gibi ailesinde kalın barsak kaneseri olan veya 40 yaşın üzerinde olanlar ile makatında tekrarlayan kanamaları olan herkesin (basur teşhisi almış olsa dahi...) düzenli aralıklarla muayene ve rektoskopik/kolonoskopik muayeneden geçmesi gerekmektedir.