Bilmek İstedikleriniz

  Makat bölgesi ameliyatlarından sonra, özellikle de ilk bir iki haftalık dönemde, bir takım ilave sıkıntıların olması gayet doğaldır. Ayrıca geçirmiş olduğunuz tedavi sürecinizi en yi yorumlayacak kişi, durumunuzu bilen doktorunuzdur.

  Öncelikle ıkınma problemim vardı ama kabızlığım yoktu konusuna değinmek istiyorum. Bu söylem ile dışkım katı-sert ama kabızlığım yok söylemi aynı anlamda ele alınır. Kabızlık için dışkının katı ve sert olması nasıl bir tanı kriteri ise ıkınma da aynı şekilde tanı kiriteridir. Dolayısıyla ıkınma sorunu olan bir hastanın kabızlık yaşamaması mümkün değildir. Ama çoğu kişi, ıkınmayı normal kabul ettiği ve ıkınmadan da çıkmazki diye düşündüğü için bu durumu önemsemez veya sorun olduğunu düşünmez.
  Geçirmiş olduğunuz çatlak ameliyatı sorasında çatlak hatalarının temizlenmesi, kazınması nedeniyla makat ağzında oluşmuş bir yara durumu söz konusudur. Doktorunuzun da dediği gibi bu yaraların iyileşmesi zaman alacaktır. Bu yaraların iyileşme süreci tamamen hastaya bağlıdır. Hasta, dışkılamaya ıkınmaya ihtiyaç duymadan rahatça yapabiliyorsa iyileşme süreci kısalır yok ıkınmaya devam ediyorsa uzar... Diğer taraftan sizin durumunzda olan bir hastanın sadece ameliyattan medet umması, doğru diye bildiği dışkılama alışkanlıklarında hiçbir değişikliğe gitmemesi halinde, makatında devam eden sorunlar olması da kaçınılmazdır.

  Ön bilgilendirme form bilgilerinizi de dikkate aldığımızda.... Her ne kadar yaşınız genç olsa da form bilgilerinizi dikkate aldığmıızda sizdeki asıl sorunun; altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıklar (Rektosel, Anismus, Rektal hiposensitivite, Pelvik Taban düşüklüğü gibi) olduğunu düşünmekteyim. Bu çerçevede her dışkılama sırasında makata yüklendiğini (karnınızı sıktığını ve ıkındığınızı) ve bu yüklenmeler sayesinde dışkılama yapabildiğinizi,  Doğum sonrası süreçte belirginleşen veya artan bu yüklenmelere paralel olarak makatta çatlak geliştiğini, devam eden yüklenmeler nedeniyle de iyileşemeyip kronikleştiğini ve 3 ay öncesinde ameliyat olduğunuzu, kontollrerde çatlağın geçtiğini ama devam eden yüklenmeler nedeniyle  önde baskı hissetmeye devam ettiğinizi ifade etmektesiniz. Yani altta yatan asıl sorun hala ve bir şekilde devam etmektedir...
  Diğer taraftan altta yatan asıl sorun(lar) nedeniyle dışkıyı da tam olarak boşaltamıyorsunuz. Bu durum özellikle dışkılama sonrası ilk 3-5 saatlik dönemde makatta olan otomatik gevşemeler sayesinde taşma tarzı akıntı ve kirlenmelere yol açabilir. Bu kirlenmelerin, dışkının daha daha kıvamlı olduğu dönemlere nazaran daha yumuşak ve cıvık olduğu veya son parçayı da çıkarmak için beklenildiği dönemlerde daha belirgin veya fazla olması da bunu kanıtlar.
  Sonuç olarak tanımladığınız sıkıntıların, altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıklar nedeniyle yaşadığınızı, bu dönemde yaşadığınız anal fissür hastalığının ise bir neden değil de bir sonuç olduğunu, doğru ve etkin bir tedavi yaklaşım için detaylı bir sogulama ve muayene sonrasında ileri proktolojik tetkiklerle (Yatarak yapılan MR defekografi yerine oturarak yapılan Baryum Defekografi, 12/24 kanallı ve yüksek çözünürlüklü Anal Manpometri ve 3D Endoanal USG  gibi) de araştırılmanız gerektiğini düşünmekteyim.

  Makat kaslarına yapılan Botilinum toksin enjeksiyonu ile kaslarda, kısmı ve geçici felç durumları yaratılır. Bu sayede makataki kasılmanın azaltılması sağlanır. Sadece botoks enjeksiyonu ile makattaki kasılmanın yok edilmesi veya geçmesi bazı özel şartlara bağlıdır. Öncelikle altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıklara (Anismusa ilave Rektosel, Rektal mukozal prolapsus, rektal hiposensitivite, pelvik taban düşüklüğü gibi) sahip olmaaması gerekir. Sonrasında kesinlikle kullanıcı eğitimi ile desteklenmesi gerekir. Dolayısıyla makatta kasılma sorunu olan hastaların öncelikle ileri proktolojik tetkiklerle (yüksek çözünürlüklü anal manometri, baryum defekografi, endoanal usg gibi) araştırılması önerilir. Sonrasında uygun vakalarda kullanıcı eğitimi destekli botoks enjeksiyonu yola devam edilebilir.
  Gözünüzde oluşan şişliği indirmek için üstüne buz uygulaması yaparsanız sonuç alırsınız ama yumruk yemeye devam ederseniz bu uygulaması da işe yaraamaz.

  Anal fissür, sıklıkla altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıkların bir alevlenme dönemi sonrasında ortaya çıkar. Yani bir neden değil bir sonuçtur. O yüzden de tek başına anal fissür tedavisi sıklıkla yeterli olmaz. o yüzden anal fissür şikayetleri ile gelen bir hasta; makatı sıkıntıları kadar beslenme ve dışkılama alışkanlıklarına yönelik olarak da sorgulanmalıdır. Hatta bu çerçevede detaylı muayeneye alınmalıdır. Ancak bu sayede daha bütünsel tedavi planlaması yapmak ve daha kalıcı ve etkin sonuçlara ulaşmak mümkün olacaktır.
  Özellikle Akut fissürlerde kullanıcı eğitimi içermeyen botoks enjeksiyonlarının yeterli olmadığı kanısındayım.