Bilmek İstedikleriniz

  Kronik anal fissür olan bir hasta olarak; hem en etkili ve kalıcı bir çözüm olması, hem bekçi memesinin gitmesi, hem de iş-güç kaybının fazla olmaması isteniyor Bu durum; otobüs bileti alırken söylenen hem önden, hem cam kenarı, hem de 2 numara olsun sözüne çok benziyor gibi... Ne dersiniz? Bu mümkün mü?
  Anal fissürde tedavi algrotiması sırasıyla ilaç, botoks ve cerrahi olarak ilerler. Cerrahi de ise ya kas gevşetme (LİS) ya da flep kaydırma ameliyatları bulunur. Anal fissürde LAZER KULLANIMI YOKTUR.
  Tüm bu veriler ışığında (tedavi beklentileri ve hastalığın durumu) bir ortak yol bulunarak ilerleme sağlanır. Tabii ki de altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açarak mevcut durumu tetikleyen ve kötüleştiren başka hastalıklar yoksa.... Anismus, Rektal hiposensitivite, Rektosel gibi... Aksi takderde kabızo lmamaya çalışın kabızo lursanız tekrarlar denilen veya tekrarladı diyen hastalardan olunur...
  O yüzden anal fissür teşhisi almış olan hastaların anal fissür tedavisine yönelmeden önce; ben niye anal fissür oldum? Niye iyileşmiyor da kronikleşiyor? Altta yatan başka sorunlar mı var? Niye rahat bir dışkılamama olmuyor? sorularına cevap bulmaya çalışması gerekir.

  Doktorunuzun da ifade etmiş olduğu gibi kronik anal fissür de ilaç tedavisinin etkinliği yok gibidir. Ancak düşük de olsa bu olasılığı denemek isteyen hastaların sayısı hiç de az değildir. Bu olasılık sunulmadığı takdirde doktor, bıçakcı olur. O yüzden bu bir tercih meselesidir.
  Kronik anal fissür tedavisinde bir sonraki aşamada, yine etkinliği düşük de olsa Botoks enjeksiyonları denenebilir. Yolun sonu olan son seçenek ise cerahidir... Cerrahi de ise makatın durumu dikkate alınarak kas gevşetme (LİS) veya flep onarımı ameliyatları uygulanır. Ameliyat sırasında makat dışındaki meme de alınır. Diğerlerinde olduğu gibi kalır.
  Diğer taraftan, anal fissür oluşum ve kronikleşme süreci, beslenmeden bağımsız olarak altta yatan ve dışkılama güçlüğüne (dışkı çıkış güçlüğü tipi kabızlık) yol açan hastalıklar (anismus, rektosel, rektal hiposensitivite gibi) nedeniyle oluştuysa; çatlak ameliyatı olunsa ve çatlak iyileşse dahi hastanın makat ve dışkılama sorunları, bir şekilde devam eder.
  O yüzden kronik anal fissürü olan hastalarda sadece makata ve fissür tedavisine odaklanmak yerine daha bütünsel yaklaşmak, yani hem fissürü hem de altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıkları da içeren tedavi alternatiflerine yönelmek gerekir. Ancak bu sayede ETKİN VE KALICI sonuçlara ulşamak mümkün olacaktır.

  Her ne kadar yaşam konfor ve kalitenizi bozan makat sorunları nedeniyle ister istemez, makata ve hemoroid/çatlak gibi makat hastalıklarına odaklanıyor olsanız da sizdeki asıl sorunun (altta yatan ve pek önemsemediğiniz veya beslenmeyle geçiştirdiğinizi sandığınız) dışkılama güçlüğü (dışkı çıkış güçlüğü tipi kabızlık) olduğunu, bu çerçevede her tuvalette makata bir şekilde yüklendiğinizi ve bu yüklenmenin bir sonucu olarak makatta çatlak oluştuğunu ve zamanla kronikleşmeye başladığını, hatta devam eden yüklenmeler nedeniyle görmüş olduğunuz tedavilerden (ilaç ve botoks enj.) de sonuç alamadığınızı ve makatta tromboze dış hemoroid atağı geçirdiğinizi düşünmekteyim.
  Kabızlık, sadece katı sert dışkılama hali değildir. Dışkınız yumuşak iken bile kabızlık yaşıyor olabilirsiniz. Ki siz böylesiniz. O yüzden de her tuvalette makata yüklenmeye devam ediyor. Makattaki spazmı tetikliyor ve bu tetiklenmenin bir sonucu olarak da 6-7 saat süren zonklayıcı ağrılar yaşıyorsunuz.
  Böyle bir durumda olan hastanın sadece makata ve hemoroid/çatlak gibi makat hastalıklarına odaklanması ve tedavi olmaya çalışması gereksizdir. Bu süreçte öncelikle altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıkları (Rektosel, Anismus, rektal hiposensitivite gibi) da dikkate alacak şekilde detaylı sorgulama ve muayeneye alınmanız, sonrasında ise ileri proktolojik tetkiklerle (Baryum Defekografi, Yüksek çözünürlüklü Anal Manometri ve Endoanal Ultrason gibi) incelenmeniz gerekir. Tüm bu detaylı incelemelerden çoıkacak sonuçlar doğrultusunda ilerlemek çok daha doğru olacaktır. Ancak bu sayede etkin ve kalıcı sonuçlara ulaşmak mümkün olacaktır. Karar sizin...

  Anal Fissür için uygulanan LİS ameliyatı sonrasında; ilk hafta fazla olan ağrı, ilerleyen haftalarda azalarak kaybolur. Tabii ki altta yatan ve makatta yüklenmeye (ıkınmaya) yol açan şaka bir sorununuz yoksa... Ayrıca bu bölgede kullanılan dikişler sıklıkla kendi eriyen cinstendir. Yani alınmayacak kendi düşecektir, zamanla... NOT: Makat bölgesine ait iyileşme süreciyle ilgili net rakamlar vermek mümkün değildir. Genel olarak en az 2-3 haftalık bir süreçte normal yaşamaya dönülür ama tabii ki dört dörtlük olmaz.

 Makatında spazm ve fissürü olan hastalarda asıl sorun, kişinin kendisidir. Yani kişinin çeşitli nedenlerle ve farkında olmadan makatını sıkmasıdır. Bu süreçte LİS ameliyatı ile makat iç kasları gevşetilir ve hastaya destek sağlanır. Bu ameliyat, çatlak iyileşmesi konusunda yeterli olsa da makattaki kasılmayı geçirmek konusunda kişi desteği olmadığı sürece yeterli olmaz. O yüzden bu hastaların olabildiğince diyafram nefesini kullanarak kendilerini gevşetmeyi öğrenmeleri ve bu gevşemeyi alışkanlık haline getirmeleri gerekir. Bu konu ile ilgili olarak proktoloji blog sayfamız içerisinde yer alan normal dışkılama ve diyafram nefesi bölümlerimizi okuyabilirsiniz.