Bilmek İstedikleriniz
Bu bölümde, site içeriğinde bahsi geçen hastalık ve tedavilerle ilgili bilmek istediğiniz detaylara ait sorular yanıtlanmaktadır.
Siz de SORUN...
(Cevaplarımızın mail adresine de gelmesini isterseniz aktif bir mail adresi kullanınız.)
Dışkılama ve makatla ilgili kişisel sorunlar için lütfen, ÖNBİLGİ TALEP Formu doldurun, yanıtlayalım....
Fatih kılıç Bağlantı 09.04.20
Hocam iyi çalışmalar. Öncede yazmıştım size. Virüsten dolayı kontrole gidemiyorum. Hiçbir doktora ulaşamıyorum ameliyatı kayseride oldum ben sivasta kalıyorum. Perianal fistül ameliyatı oldum. Sanırım tekrarladı. Dün ve bugün kan gelmeye başladı setonun ordaki açıklıktan. Antibiyotiğe devam edeyim mi hocam 2 ay oldu tam ameliyat olalı. Ayrıca iltihap hiç kesilmedi. Sürekli akıyor. Çok zor durumdayım hocam lütfen yardımcı olun.
Op. Dr. Levent TEZCAN
09.04.20
Olmuş olduğunu setonla fistül ameliyatı sonrasında size seton düşebileceği söylenmiş. Ama illa düşecek diye bir şart da yoktur. İki ay geçmesine rağmen akıntıların hala devam ettiğini ifade ediyorsunuz. Seton düştü ve akıntılar devam ediyorsa tedaviden sonuç alınamamış demektir. Ama yok, seton da duruyorsa panik yapmanıza gerek yok demektir.
Akıntı devam ettiği sürece sorun yoktur. Yani iltihap boşaldığı için hem birikim (apse) hem de dallanıp budaklanma olmayacak, dolayısıyla endişe duymanızı gerektirecek acil bir durum oluşmayacak demektir. Tek sorun, akıntı ve kirlenme ile bunun temizliği olacaktır.
Durumunuz hakkında daha net bilgi alabilmek için bulunduğunuz ildeki meslektaşlarımıza görünüp muayene olmanızı öneririm.
Akıntı devam ettiği sürece sorun yoktur. Yani iltihap boşaldığı için hem birikim (apse) hem de dallanıp budaklanma olmayacak, dolayısıyla endişe duymanızı gerektirecek acil bir durum oluşmayacak demektir. Tek sorun, akıntı ve kirlenme ile bunun temizliği olacaktır.
Durumunuz hakkında daha net bilgi alabilmek için bulunduğunuz ildeki meslektaşlarımıza görünüp muayene olmanızı öneririm.
Candost Bağlantı 31.03.20
Merhaba
Doğum sonrası idrar torbası ve mesanede sarkma oluştu ve ameliyat sonrası kaka kaçırma problemim çok azaldı ancak şuan iki üç damla sızıntı şeklinde oluyor? Bu zamanla geçer mi ne yapmalıyım
Doğum sonrası idrar torbası ve mesanede sarkma oluştu ve ameliyat sonrası kaka kaçırma problemim çok azaldı ancak şuan iki üç damla sızıntı şeklinde oluyor? Bu zamanla geçer mi ne yapmalıyım
Op. Dr. Levent TEZCAN
31.03.20
Sorunuz tek başına anlamlı değil. İlave olarak göndermiş olduğunuz ön bilgilendirme form bilgilerinizden de faydalanarak cevap vermeye çalışacağım. Önce toparlayalım. 37 yaşındasınız ve tek doğumunuz var ama bu süreçte zor doğum nedeniyle rahim ve idrar torbası sarkması ameliyatı oldunuz ve bu ameliyat sonrasında makattaki akıntı ve kirlenmeleriniz de azaldı. Ama tamamen geçer mi diye de bize soruyorsunuz? Öncelikle siz ne için ameliyat oldunuz? Makattaki akıntı ve kirlenmeler için olmadığı kesin. Sanırım eksik teşhis(ler)e bağlı olarak yetersiz bir tedavi(ler) gördünüz. Bilimsel çalışmaların da söylediği gibi bu ameliyatın üzerinden bir yıl geçtikten sonra, yavaş yavaş ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınız umuyorum. Neden mi? Açıklayalım...
37 yaşında ve tek doğum sonrası cerrahi onarım gerektirecek düzeyde rahim ve mesane sarkması var ise ciddi düzeyde (fixed tip) pelvik taban düşüklüğü de var demektir ve bunu, sadece zor doğuma bağlayıp altta yatan ve yıllardır devam eden ama önemsenmeyen dışkılama güçlüğünü gözardı etmek ne derece doğrudur? Fixed tip pelvik taban düşüklüğü olan hastalarda, dışkılama güçlüğü sıkıntılarına ilave olarak ani sıkışma hissi, tuvalet zor yetişme ve bazen de kaçırma, özellikle tuvalet sonrası ilk birkaç saatte belirginleşen makatta akıntı ve kirlenme, gaz kaçırma gibi abdest tutamama sorunları da gözlenir.
Geçirmiş olduğunuz askı ameliyatı sonrasında idrar ve rahimle ilgili sorunların yanında dışkılama ve abdest tutamama sıkıntılarının da azalması, beklenen bir sonuçtur. Ancak bu süreç sıklıkla çok sürmez. Malum, imam bildiğini okur misali çoğu hasta, ameliyattan birkaç ay sonra var olan hatalı dışkılama alışkanlıklarına aynen devam etmeye başlar veya başlamak zorunda kalır. Bu durum farkında olmadan, her tuvalette gereksiz ıkınma, bazen de zorlanmalara yol açar. Dolayısıyla askıdaki pelvik tabana tekrar yüklenme başlar ve adım adım geri gider. Bu gruptaki kadınlarda, sıklıkla altta yatan ve pelvik tabanda yüklenmeye yol açan dışkılama güçlüğünün beslenmeyle geçiştirileceği düşünülür. Ama evdeki hesap çarşıya uymaz ve beslenmeye rağmen devam eden veya etmek zorunda kalan gereksiz ıkınmalara paralel olarak pelvik tabana yüklenme olur. O yüzden sıklıkla altta yatan ve Rektosel, Rektal duyum kaybı, Anismus gibi hastalıklarla belirginleşen dışkılama güçlüğüne yönelik de tanı ve tedavi planlaması yapılmalıdır.
Sonuç olarak geçirmiş olduğunuz askı ameliyatına ilave olarak altta yatan olası dışkılama güçlüğü yönünden araştırılmanız (Baryum defekografi, anal manometri, endoanal ultrason) ve sonrasında durumunuza uygun tedavi ile de desteklenmeniz gerektiğini düşünmekteyim. Ancak bu sayede daha uzun vadeli ve etkin bir tedavi planlamasına gidilebilir.
37 yaşında ve tek doğum sonrası cerrahi onarım gerektirecek düzeyde rahim ve mesane sarkması var ise ciddi düzeyde (fixed tip) pelvik taban düşüklüğü de var demektir ve bunu, sadece zor doğuma bağlayıp altta yatan ve yıllardır devam eden ama önemsenmeyen dışkılama güçlüğünü gözardı etmek ne derece doğrudur? Fixed tip pelvik taban düşüklüğü olan hastalarda, dışkılama güçlüğü sıkıntılarına ilave olarak ani sıkışma hissi, tuvalet zor yetişme ve bazen de kaçırma, özellikle tuvalet sonrası ilk birkaç saatte belirginleşen makatta akıntı ve kirlenme, gaz kaçırma gibi abdest tutamama sorunları da gözlenir.
Geçirmiş olduğunuz askı ameliyatı sonrasında idrar ve rahimle ilgili sorunların yanında dışkılama ve abdest tutamama sıkıntılarının da azalması, beklenen bir sonuçtur. Ancak bu süreç sıklıkla çok sürmez. Malum, imam bildiğini okur misali çoğu hasta, ameliyattan birkaç ay sonra var olan hatalı dışkılama alışkanlıklarına aynen devam etmeye başlar veya başlamak zorunda kalır. Bu durum farkında olmadan, her tuvalette gereksiz ıkınma, bazen de zorlanmalara yol açar. Dolayısıyla askıdaki pelvik tabana tekrar yüklenme başlar ve adım adım geri gider. Bu gruptaki kadınlarda, sıklıkla altta yatan ve pelvik tabanda yüklenmeye yol açan dışkılama güçlüğünün beslenmeyle geçiştirileceği düşünülür. Ama evdeki hesap çarşıya uymaz ve beslenmeye rağmen devam eden veya etmek zorunda kalan gereksiz ıkınmalara paralel olarak pelvik tabana yüklenme olur. O yüzden sıklıkla altta yatan ve Rektosel, Rektal duyum kaybı, Anismus gibi hastalıklarla belirginleşen dışkılama güçlüğüne yönelik de tanı ve tedavi planlaması yapılmalıdır.
Sonuç olarak geçirmiş olduğunuz askı ameliyatına ilave olarak altta yatan olası dışkılama güçlüğü yönünden araştırılmanız (Baryum defekografi, anal manometri, endoanal ultrason) ve sonrasında durumunuza uygun tedavi ile de desteklenmeniz gerektiğini düşünmekteyim. Ancak bu sayede daha uzun vadeli ve etkin bir tedavi planlamasına gidilebilir.
Adem Bağlantı 30.03.20
Hocam meraba rabbim kolaylik versin sizlere. Sorum şu hocam: saat 7 yonunde intersfinkterik fistulum vardi lazerle fistül operasyonu oldum. operasyonun üzerinden 5hafta gecti. 2 haftada akinti kesildi. 3 hafta var olan agrilar minimuna inmisti. Delikte kapanmıştı 1 hafta felan iyiydim kurtuldum diyordum. Gecen hafta ishal oldum. Simdi agri basladi sisme felan yok dışarda. Ama ic tarafta 3cm kadar icerde oraya dokundugumda hissediyorum agriyan yeri. wcden sonra abselesme gibi bise oluyor gün boyuncada rahatsızlık verio. 6 7 saat sonra agri gecio sabaha bise kalmio bazende az agrio. Ta ki bidahaki wcye kadar. 1 haftadir böyle durum. Tekrar fistül mu olacak hocam acaba:( Malum koronadan dolayi muayenede etmiolar. Ne yapmalıyım hocam. antibiyotik kullanmalimiyim. Icerideki yara tam olarak iyileşmedi sanirim. Ne önerirsiniz hocam durum nedir . Cok tesekkurler simdiden..
Op. Dr. Levent TEZCAN
31.03.20
Lazerle fistül tedavisi sonrası ishal atağı iyi olmamış. Bekleyip görmek gerekecek. Ama bu süreçte kabız olacakmış gibi beslenip dışkıyı, muz kıvam ve kalınlığına ulaştırmak iyi olacaktır. İlave olarak da gereksiz ıkınmalardan (karın sıkmalardan) kaçınmak gerekir.
Diğer taraftan, fistül dışında veya fistüle ilave olarak ishal döneminde oluşan gereksiz ıkınmalar (altta yatan dışkılama güçlüğü) nedeniyle makatta kasılma gelişmiş olabilir ve bu nedenle de ağrı yaşıyor olabilirsiniz...
Sonuç olarak 7-10 gün kadar bekleyip (ki bu dönemde de beslenmeyi artırıp dışkıyı kıvamlaştrmalı) sonrasında muayene ve gerekirse de 3D Endoanal ultrason ile apse gelişip gelişmediği kontrol edilebilir.
Diğer taraftan, fistül dışında veya fistüle ilave olarak ishal döneminde oluşan gereksiz ıkınmalar (altta yatan dışkılama güçlüğü) nedeniyle makatta kasılma gelişmiş olabilir ve bu nedenle de ağrı yaşıyor olabilirsiniz...
Sonuç olarak 7-10 gün kadar bekleyip (ki bu dönemde de beslenmeyi artırıp dışkıyı kıvamlaştrmalı) sonrasında muayene ve gerekirse de 3D Endoanal ultrason ile apse gelişip gelişmediği kontrol edilebilir.
Bartu Bağlantı 29.03.20
Hocam merhaba,
İlk olarak 4 ekim de anal apse ameliyati oldum doktorum fistul yok dedi ama yara tam iyilesmedi ve akıntı hiç durmadı tekrar doktora gittim ve 16 aralıkta ikinci ameliyatı yaptı. yara küçüldü ama iyileşmesi ve akıntı hala devam ediyor. hatta 2.ameliyattan 40 gun sonra pekçok mr çekildi ve doktorum fistul yok dedi. Sonuç olarak yara tam iyileşmedi ve akıntı hala devam ediyor :((
İlk olarak 4 ekim de anal apse ameliyati oldum doktorum fistul yok dedi ama yara tam iyilesmedi ve akıntı hiç durmadı tekrar doktora gittim ve 16 aralıkta ikinci ameliyatı yaptı. yara küçüldü ama iyileşmesi ve akıntı hala devam ediyor. hatta 2.ameliyattan 40 gun sonra pekçok mr çekildi ve doktorum fistul yok dedi. Sonuç olarak yara tam iyileşmedi ve akıntı hala devam ediyor :((
Op. Dr. Levent TEZCAN
30.03.20
Öncelikle geçmiş olsun. Ekim ayında boşaltılan bir anal apse sonrası, hala devam eden bir akıntı varlığı, mevcut enfeksiyonun, bir şekilde devam ettiği şeklinde yorumlanabilir. Bu devam eden enfeksiyona bir iç ağız eşlik edebilir (ki ozaman adı fistül olur) veya etmeyebilir (ki ozaman adı sinüs olur). O yüzden öncelikli amaç, bir iç ağız olup olmadığını kesinleştirmektir. Bu amaçla en sık Pelvik MR görüntüleme yönteminden faydalanılır. Ancak daha detaylı inceleme imkanı sunan ilaçlı (Oksijenli su destekli) 3D Endoanal Ultrasongrafi den de faydalanılabilir. Son çare olarak ameliyat sırasında / sedasyon altında iç ağız kontrolü yapılarak sürece devam edilir.
Rusen Bağlantı 26.03.20
Hocam bundan 5 sene once apse ameliyati oldum 2 ay sonra fistull ameliyati oldum ve 3 sene boyunca gayet iyiydim. gecen sene ocak ayinda tekrar at nali fistul olustu ve 2 adet seton takildi. 2 ay sinrasinda tekrar apse yapti ve baska bi doktora gittim. setonlatin yerini degistirdi ve su an 4 ay gecti aradan iltigabim kurumuyor. seton agrisi cekiyorjm. 14 aydir setonla yasiyorum.bu hastaliktan kurtulma sansim var mi. evliyim ve bi cocuk annesiyim omrum hep boyle ameliyatlarla mi gececek sizce. toplamda 5 kez ameliyat oldum. psikolojik olarak cok etkileniyorum hocam...
Op. Dr. Levent TEZCAN
27.03.20
Öncelikle geçmiş olsun. Geçirmiş olduğunuz tedavi süreç ve sonuçlarını dikkate aldığımızda, sadece bu anlatılanlarla yetinmek mümkün değildir. Bu sürece ait görüntüleme (Pelvik MR, 3DEndoanal USG gibi) sonuçları, ameliyat raporları ve son olarak da muayene bulgularını görüp değerlendirmek, sonrasında öneride bulunmak çok daha akıllıca olacaktır.
Atnalı formasyonlu komplike anal apse ve fistüllerde tedavi; aşağı tükür sakal yukarı tükür bıyık misali, dikkatli bir şekilde ve sabırla, adım adım ilerlenmesi gereken bir süreçtir. O yüzden çok can sıkıcı olabilir ama merak etmeyin sonu aydınlıktır. Tabii ki de klavuzun, yeterli teknik donanım ve tecrübeye sahip proktolog olması kaydıyla...
Bu meşakkatli tedavi sürecinde muayene ve MR dışında, çok daha yakından ve detaylı inceleme imkanı sunan hidrojen peroksit (ilaçlı) destekli 3D Endoanal Ultrason görüntülerinden de faydalanılır. Ayrıca gerek olduğu oranda revizyon (pansuman) ameliyatları yapılarak kontrollü ilerleme sağlanır.
Diğer taraftan, Anal apse ve fistül oluşmasında tetikleyici veya iyileşmeyi geçiktirici olarak, altta yatan ve sıklıkla da önemsenmeyen dışkılama güçlüğü (dışkı çıkış güçlüğü tipi kabızlık) önemli rol oynar. Bu nedenle fistül tedavisindeki hastaların, sadece ameliyat(lar)la değil, kullanıcı eğitimiyle de desteklenmesi gerekir. Özellikle de farkında olunmayan hatalı dışkılama alışkanlıklarına yönelik olarak...
Sonuç olarak sizin durumunuzda olup dışkılama bağımlı makat sorunu yaşayan bir hastada, dışkılama işlevindeki işlevsel bütünselliği de dikkate alacak şekilde ve daha sık (aylık) aralıklarla kontrol edilerek takip edildiği takdirde sonuca ulaşmak mümkündür.
Atnalı formasyonlu komplike anal apse ve fistüllerde tedavi; aşağı tükür sakal yukarı tükür bıyık misali, dikkatli bir şekilde ve sabırla, adım adım ilerlenmesi gereken bir süreçtir. O yüzden çok can sıkıcı olabilir ama merak etmeyin sonu aydınlıktır. Tabii ki de klavuzun, yeterli teknik donanım ve tecrübeye sahip proktolog olması kaydıyla...
Bu meşakkatli tedavi sürecinde muayene ve MR dışında, çok daha yakından ve detaylı inceleme imkanı sunan hidrojen peroksit (ilaçlı) destekli 3D Endoanal Ultrason görüntülerinden de faydalanılır. Ayrıca gerek olduğu oranda revizyon (pansuman) ameliyatları yapılarak kontrollü ilerleme sağlanır.
Diğer taraftan, Anal apse ve fistül oluşmasında tetikleyici veya iyileşmeyi geçiktirici olarak, altta yatan ve sıklıkla da önemsenmeyen dışkılama güçlüğü (dışkı çıkış güçlüğü tipi kabızlık) önemli rol oynar. Bu nedenle fistül tedavisindeki hastaların, sadece ameliyat(lar)la değil, kullanıcı eğitimiyle de desteklenmesi gerekir. Özellikle de farkında olunmayan hatalı dışkılama alışkanlıklarına yönelik olarak...
Sonuç olarak sizin durumunuzda olup dışkılama bağımlı makat sorunu yaşayan bir hastada, dışkılama işlevindeki işlevsel bütünselliği de dikkate alacak şekilde ve daha sık (aylık) aralıklarla kontrol edilerek takip edildiği takdirde sonuca ulaşmak mümkündür.