Bilmek İstedikleriniz
Bu bölümde, site içeriğinde bahsi geçen hastalık ve tedavilerle ilgili bilmek istediğiniz detaylara ait sorular yanıtlanmaktadır.
Siz de SORUN...
(Aktif bir e-posta adresi kullanınız.)
Dışkılama ve makatla ilgili kişisel sorunlar için lütfen, ÖNBİLGİ TALEP Formu doldurun, yanıtlayalım....
nzmcanx Bağlantı 04.04.24
hocam merhabalar ben yaklaşık 3 sene önce bir kabızlık sonucu anal fissür oluştu ondan sonra korkarak dışkılamaya başladım hep sonra bu yara iyileşmedi çeşitli kremler fitiller kullandım en sonunda botox enjeksiyonu yapıldı o da işe yaramadı sonra anal fistül oluştu fistülden ameliyat oldum düzeldim hiçbir sorunum kalmadı lakin hala makatta kasılma dışkılama güçlüğü çekiyorum doktorlar herhangi bir sorunum olmadığını bunun psikolojik olabileceğini söylediler yani bende anismus sorunu var nasıl çözüm bulabilirim bu duruma?
Op. Dr. Levent TEZCAN
05.04.24
Anladığımı kadarıyla yıllardır devam eden ama bir şekilde idare edebildiğiniz bir kabızlık(dışkılama güçlüğü) sorununuz vardı. Ama 3 yıl kadar önce yaşadığınız bir atakla birlikte makata çok daha fazla yüklenmek zorunda kaldınız ve bu zorlanmanın bir sonucu olarak da makatta çatlak oluştu. Ama bu süreçte, gerek altta yatan ve devam eden dışkılama güçlüğü nedeniyle gerekse de beslenme ve dışkılama alışkanlıklarında kaş yapayım derken göz çıkarma misali yaptığınız değişikliklere bağlı olarak makata yüklenmeye devam ettiniz. Her tuvalette devam eden bu yüklenmeler nedeniyle hem botoks tedavisi işe yaramadı hem de fissür kronikleşme sürecinde ilerledi ve apse-fistüle dönüştü. Sonuç olarak uygulanan fistül ameliyatıyla birlikte makat ağzında kas gevşetme işlemi de yapılmış oldu. Doğal olarak da hem çatlak hem de fistül geçti. Dolayısıyla da makat ağzında görünen bir sorun kalmadı.
Ama altta yatan ve dışkılama güçölüğüne yol açan hastalıklar (Anismus, rektal hiposensitivite, rektal mukozal prolapsus gibi) nedeniyle hala rahat bir dışkılama mümkün olmuyor. Bu durumda olan hastalarda sadece dışarıdan, gözle ve elle yapılan anal muayene yeterli olmayabilir. İleri proktolojik tetkiklere ihtiyaç olabilir. Bu çerçevede ialaçlı dışkılama fimi(yatarak yapılan MR defekografi yerine oturarak yapılan baryum defekografi), yüksek çözünürlüklü anal manometri ve endoanal Ultrasonografi gibi tetkiklere ihtiyaç duyulabilir. Anismus, sıklıkla tek başına olmaz. Sıklıkla diğer yandaş hastalıklarla (Rektal hiposensitivite, rektal mukozal prolapsus gibi) birlikte olur. O yüzden bu birliktelikleri hesaba katmadan sadece anismus tedavisinda başarılı olunmaz.
Ama altta yatan ve dışkılama güçölüğüne yol açan hastalıklar (Anismus, rektal hiposensitivite, rektal mukozal prolapsus gibi) nedeniyle hala rahat bir dışkılama mümkün olmuyor. Bu durumda olan hastalarda sadece dışarıdan, gözle ve elle yapılan anal muayene yeterli olmayabilir. İleri proktolojik tetkiklere ihtiyaç olabilir. Bu çerçevede ialaçlı dışkılama fimi(yatarak yapılan MR defekografi yerine oturarak yapılan baryum defekografi), yüksek çözünürlüklü anal manometri ve endoanal Ultrasonografi gibi tetkiklere ihtiyaç duyulabilir. Anismus, sıklıkla tek başına olmaz. Sıklıkla diğer yandaş hastalıklarla (Rektal hiposensitivite, rektal mukozal prolapsus gibi) birlikte olur. O yüzden bu birliktelikleri hesaba katmadan sadece anismus tedavisinda başarılı olunmaz.
Abdullah Bağlantı 03.04.24
Hocam 1 hafta önce cerrahi usul ile 4. Evre hemeroid Ameliyatı oldum. Tuvalet için oturduğumda sanki dikişlerin patalayackmış gibi makatında baskı hissediyorum. Bazen de batma ve kesik acısı gibi hisler geliyor gün için de. Ayrıca dışkı sonrası sümükümsü hafif akıntı ve dışkıyla beraber aşırı olmayan kanamalar oluyor. Önceki gün doktoruma kontrol için gittim herhangi bir sıkıntı gözükmediğini söyledi. Bu yaşadığım durumlar bu süreçte normal midir ? Bilgilendirirseniz makbule geçer Hocam. Hürmetler..
Op. Dr. Levent TEZCAN
04.04.24
Analadığım kadarıyla doktorunuz, yara iyileşmesi açısından bir sorun olmadığını ifade etmiş. Ancak bu ifade, yaşadığınız sıkıntıları açıklamak için yetersiz kalmış.
Evre 4 hemoroidi olan hastalarda asıl sorun; altta yatan ve yıllardır devam etmesine rağmen pek önemsenmeyen (veya kanıksanan) dışkılama güçlüğüdür. Dolayısıyla bu hastalar, dışkı yumuşak da olsa ıkınmadan (karnını sıkmadan) boşaltım yapamaz. Yani ıkınmayı farkında olmadan ve otomatik yapar hale gelirler. Dolayısıyla bu alışkanlık, ameliyat sonrasında da farkında olmadan devam eder.
Sonuç olarak da makatta dolgunluk ve basınç hissi, zaman zaman yanma sızlama ve kanama, dışkılama sonuna doğru belirginleşen sümüksü akıntı ve kirlenme... gibi sıkıntılar yaşanmaya başlar.
Bu çerçevede öncelikle doğru diye bildiğiniz hatalı dışkılama alışkanlıklarınıza yönelik tedbirlere yönelmeniz uygun olacaktır...
Evre 4 hemoroidi olan hastalarda asıl sorun; altta yatan ve yıllardır devam etmesine rağmen pek önemsenmeyen (veya kanıksanan) dışkılama güçlüğüdür. Dolayısıyla bu hastalar, dışkı yumuşak da olsa ıkınmadan (karnını sıkmadan) boşaltım yapamaz. Yani ıkınmayı farkında olmadan ve otomatik yapar hale gelirler. Dolayısıyla bu alışkanlık, ameliyat sonrasında da farkında olmadan devam eder.
Sonuç olarak da makatta dolgunluk ve basınç hissi, zaman zaman yanma sızlama ve kanama, dışkılama sonuna doğru belirginleşen sümüksü akıntı ve kirlenme... gibi sıkıntılar yaşanmaya başlar.
Bu çerçevede öncelikle doğru diye bildiğiniz hatalı dışkılama alışkanlıklarınıza yönelik tedbirlere yönelmeniz uygun olacaktır...
halo Bağlantı 02.04.24
merhaba ben dün ameliyat oldum, fistulotomi arti drenaj icin seton var şu anda, ilk etap boyleydi, ikinci etapda kesici seton olacak ama sorum şu , şu an seton kesin ic delikten geciyormu?doktor bulamazsa soylerdi heralde , korkum metal stile ile zorlayarak ikinci bir delik acmiş olmasi ve tüm emeklerin boşa gitmesi naail emin olabiliriz tşkler
Op. Dr. Levent TEZCAN
03.04.24
Bir gün önce ameliyat olmuş olan bir hastanın geçirmiş olduğu ameliyata ait bu detayları; daha öncesinde konuşup karar kıldığı doktor yerine başka bir doktora ve özellikle de BİR GÜN sonrasında sorması garip değil mi? Ne diyeyim? Doktorunuza güvenin...
Haluk. Bağlantı 02.04.24
Merhabalar hocam.
14.03.2023 tarihinde anal apseden ameliyat oldum, doktorum iki adet tünel olduğunu söyleyip tünel içerisinden iki adet emilemeyen ameliyat ipleriyle seton uygulaması yaptı. Günde iki üc kere bu setonları azar azar çekmemi söyledi. Kas dokusunu yavaş yavaş yırtarak setonların vucut ile bağlantısının kesileceğini söyledi. Yırtılan kas dokusununda kendini yavaş yavaş yenileyeğini söyledi. Setonlarda bir miktar gevşeme var fakat şuan baya bir ağrı yapıyor çektikçe. Zaman zaman akıntılar oluyor. Setonlardan ne zaman kurtulabilirim. Ve izlenilen yol doğrumu hocam. Genel olarak ağrım sızım yok denilecek kadar az ama akıntı başlamadan önce biraz sızlama oluyor sonrasında tekrar rahatlıyorum. Yardımcı olursanız sevinirim. İyi çalışmalar.
14.03.2023 tarihinde anal apseden ameliyat oldum, doktorum iki adet tünel olduğunu söyleyip tünel içerisinden iki adet emilemeyen ameliyat ipleriyle seton uygulaması yaptı. Günde iki üc kere bu setonları azar azar çekmemi söyledi. Kas dokusunu yavaş yavaş yırtarak setonların vucut ile bağlantısının kesileceğini söyledi. Yırtılan kas dokusununda kendini yavaş yavaş yenileyeğini söyledi. Setonlarda bir miktar gevşeme var fakat şuan baya bir ağrı yapıyor çektikçe. Zaman zaman akıntılar oluyor. Setonlardan ne zaman kurtulabilirim. Ve izlenilen yol doğrumu hocam. Genel olarak ağrım sızım yok denilecek kadar az ama akıntı başlamadan önce biraz sızlama oluyor sonrasında tekrar rahatlıyorum. Yardımcı olursanız sevinirim. İyi çalışmalar.
Op. Dr. Levent TEZCAN
02.04.24
Anal apse -fistül rahatsızlığı nedeniyle seton uygulaması yapılmış hastaların tedavi süreçleri, hastalığın durumuna göre takip edilir. Bu takipler sırasında gerekli tedbirler alınarak da ilerlenir. Yani bekle-gör ve hamle yap taktiği ile ilerlenir. Dolayısıyla bu aşamada bir takım olası sıkıntılar yaşanabilir. Ancak hastanın yaşadığı bu olası sıkıntıları doktoruyla paylaşması ve doktoruyla birlikte çözüm bulması veya takip edilmesi gerekir. Malum hastayı ve hastalığın durumunu bilen doktorudur...
Sonuç olarak tedavi sürecinde olan bir hastaya, dışarıdan bir hekimin, mevcut tedavi sürecinin işleyişi hakkında yorum yapması mümkün değildir. Muayene olup sil baştan ele alınması gerekir.
Sonuç olarak tedavi sürecinde olan bir hastaya, dışarıdan bir hekimin, mevcut tedavi sürecinin işleyişi hakkında yorum yapması mümkün değildir. Muayene olup sil baştan ele alınması gerekir.
Kuacu Bağlantı 01.04.24
Selamlar. 50 gün evvel longo ameliyatı geçirdim. Darlık yaşadım ama bir şekilde halledecegiz gibi bunu. Ama sperm içine kaçması ve cinsel isteksizlik, ereksiyon sorunları gibi durumlar yaşıyorum hala. Ameliyat sonrası çok fazla aciliydi ve agri kesiciler fayda etmedi kötü bir iyileşme süreci yaşadım. Ayrıca botoksta yapıldı penisimin altından makara kadar uzanan bölgede hissizlik var sanki orgazm esnasında ve hassasiyet kaybı çok belirgin.. böyle durumlarla karsilastinizmi hiç geçici mi, bekleyimmi biraz daha
Op. Dr. Levent TEZCAN
02.04.24
Hala Longo ameliyatı mı yapılıyor? Bunca yazılanlara rağmen hala bu yöntemi tercih eden hasta mı var? Genel Cerrahi Uzmanı olduğum ilk yıllarda ve çok popüler olduğu 2000 li yıllarda kullandığım ama 2005 yılından sonra terk ettiğim bir yöntem... Nedeni de gayet basit ve sizin durumunuzda olan hastaların yaşadıkları...
Bu çerçevede öncelikle doğru diye bilinen dışkılama alışkanlıklarınızı gözden geçirilmesi, sulu ve sebze ağırlıklı az beslenme yerine herşeyden ve bolca yiyecek tarzda daha dengeli bir beslenmeye geçilmesi, iyice sıkışmadan ve ucuna gelmeden Wc ye gidilmemesi, sıkışma hissi geldiğinde ise tutup ertelemeden ve neresi olursa olsun tuvalete gidilmesi, tuvalette ise doğru pozisyon alıp diyafram nefes eşliğinde ve makatı gevşeterek dışkılamaya çalışılması gerekir. Tuvalette ikide bir makatın sıkıp sıkıp kapatılmaması, kapatıldığı takdirde taharetlenip kalkılması ve tekrar açılmaya zorlanılmaması, kapatıldı ve hala içeride birşey kaldıysa da son kalan parçayı çıkarmaya çalışmadan kalkılması, gerekirse gün içerisinde ve sıkışma hissi oluştuğu takdirde tekrar WC ye gidilmesi uygun olacaktır. Dışkılama için desteğe ihtiyaç olduğunda (itlemek gerektiğinde) ise nefes tutarak değil de nefes vererek (3-5 sn liğine küçük bir balonu zorla şişiriyormuş gibi) karnınızı sıkmanız (ıkınmanız) gerekir. Ama unutmayın ki dışkı; karnınızı sıktıkça (itledikçe) değil gevşeyince ve çoğunlukla da kendi kendine çıkacak... Bu bağlamda sitemizin proktoloji blog sayfasında (https://basurum.com/proktoloji-blog.html) yer alan normal dışkılama ve diyafram nefesi bölümlerini okuyabilirsiniz...
Tüm bunlara paralel olarak zaman içersinde sıknıtılarınızda azalma olması beklenir. Hedef kalın ve rahat dışkılama... Bu süreç bazı hastalarda 10-12 ayı bulabilmektedir.
Bu çerçevede öncelikle doğru diye bilinen dışkılama alışkanlıklarınızı gözden geçirilmesi, sulu ve sebze ağırlıklı az beslenme yerine herşeyden ve bolca yiyecek tarzda daha dengeli bir beslenmeye geçilmesi, iyice sıkışmadan ve ucuna gelmeden Wc ye gidilmemesi, sıkışma hissi geldiğinde ise tutup ertelemeden ve neresi olursa olsun tuvalete gidilmesi, tuvalette ise doğru pozisyon alıp diyafram nefes eşliğinde ve makatı gevşeterek dışkılamaya çalışılması gerekir. Tuvalette ikide bir makatın sıkıp sıkıp kapatılmaması, kapatıldığı takdirde taharetlenip kalkılması ve tekrar açılmaya zorlanılmaması, kapatıldı ve hala içeride birşey kaldıysa da son kalan parçayı çıkarmaya çalışmadan kalkılması, gerekirse gün içerisinde ve sıkışma hissi oluştuğu takdirde tekrar WC ye gidilmesi uygun olacaktır. Dışkılama için desteğe ihtiyaç olduğunda (itlemek gerektiğinde) ise nefes tutarak değil de nefes vererek (3-5 sn liğine küçük bir balonu zorla şişiriyormuş gibi) karnınızı sıkmanız (ıkınmanız) gerekir. Ama unutmayın ki dışkı; karnınızı sıktıkça (itledikçe) değil gevşeyince ve çoğunlukla da kendi kendine çıkacak... Bu bağlamda sitemizin proktoloji blog sayfasında (https://basurum.com/proktoloji-blog.html) yer alan normal dışkılama ve diyafram nefesi bölümlerini okuyabilirsiniz...
Tüm bunlara paralel olarak zaman içersinde sıknıtılarınızda azalma olması beklenir. Hedef kalın ve rahat dışkılama... Bu süreç bazı hastalarda 10-12 ayı bulabilmektedir.